‘Yalın’laştırabildiklerimizden misiniz?

Geçen yıllarda eşim Aysun Özalp ile birlikte bir mağazanın işletmesine ortak olmuştuk.

Ben iletişim yeteneğimi kullanarak marka değerimizi yükseltirken, eşim de mağazanın günlük işlerine yoğunlaşarak, müşterilerimizin memnuniyetini sağlama noktasında çalışmalar yapacaktı.

Yani biz karı-koca güçlerimizi birleştirerek bir işe başlamıştık.

Tabi mağazaya girdiğimizde ve biraz incelediğimizde büyük bir şoke geçireceğimizi henüz bilmiyorduk.

Mağaza, bir işletmeden çok depoyu andırıyordu.

Bursa’nın en lüks mahallelerinden birinde bulunan mağazaya giren, sanki alışverişe değil de hangara geldiğini düşünürdü.

Hiç zaman kaybetmeden işe başladık.

Mağazanın tasarımını değiştiremeyeceğimiz için, ilk olarak elimizdeki envanterin listesini çıkartarak dijital bir arşiv oluşturduk.

Ürünleri, tarzına, rengine ve mevsimine göre kategorileştirmeye başladık.

Etiket sistemini hazırlayarak, kayıtlarını tuttuk…

Yeni kombinler hazırlayarak süreklilik arz eden vitrinleri değiştirmeye başladık.

Fazla ve mevsime uygun olmayan ürünleri kaldırarak yeni alanlar açmaya açtık

İçerideki kalabalığı ve kasveti bozmak adına hareket alanlarını genişletmeye çalıştık…

2 hafta içerisinde planladığımız her şeyi başarmanın gururunu yaşadık.

Peki bize neler kazandırdı?

Öncelikle arka planda kalan güzelliklerin ön plana çıktı.

Daha önceden fark edilemeyen ürünler, fark edilmeye başlandı.

Aşırı derece zaman tasarrufu sağladık.

Yeni satış alanları yarattık.

Müşterilerin daha fazla mağazada kalmasını sağladık…

Yani kısacası biz o mağazada yaklaşık bir ayda düzen, disiplin, strateji oluşturarak, yanlışların önüne geçtik ve hem zamandan hem de maddiyattan büyük bir tasarruf sağladık.

Bir ayın sonunda, tüm değişikliklerin meyvelerini yemeye başlarken, bize göre vizyonu olmayan ortağımızla sorun yaşadık.

Biz ceketimizi aldık çıktık, bir gün sonra her şey eski haline dönmüş ve verdiğimiz bir aylık emek boşa gitmişti.

****

Yukarıda anlattığım hikaye tamamen gerçek olayların yansımasıdır.

Bugün tüm işletmelerin yapmış olduğu şey budur.

Sadeleştirmek, yalınlaştırmak…

Her şeye her an yetişmek değil, bir şey odaklanarak onun üzerine gitmektir.

Zaman ve maddi tasarruf sağlayacak stratejiler oluşturmaktır.

Peki özel sektördeki işletmeler bunları yaparken, başta belediyeler olmak üzere devlet kurumları ne yapıyor?

****

Önce bir iş üretiyor, sonra bu işi yapacak elemanı taşeron şirketten kiralamak için ihaleye çıkıyor. Büyük bir taşeron şirket ihaleyi alıp, bir başka taşeron şirketten aldığı işçiyi buraya yerleştiriyor.

“Peki bu işçinin işi yapıp yapmadığını nereden anlayacağız” diyerek ona da bir şef atıyor. O şef belediyenin kadrolu personeli oluyor. Sonra o şefin üzerine de bir de müdür atıyor. Müdürlerin bağlı olduğu bir de müdürlük kuruluyor…

1 liralık iş oluyor size 10 bin lira…

İşte buna bir son vermek gerekiyor.

****

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 2020 yılında bir uygulama başlattı.

Yalınlaştırma uygulaması denilen bu projede, belediye yavaş yavaş fazlalıklardan kurtulmaya başladı.

Önce eğitim verildi, sonra plan yapıldı, sonrada bu plana göre hareket edildi…

Başkan Aktaş, Yalın Belediyecilik uygulamasını anlatmak için dün basın toplantısı düzenledi.

Açıklamasında bunun kamuda uygulanmasının hayli zor olduğuna dikkat çekti. Aktaş, “Tabi buna direnç gösterenler de olabiliyor. Böyle gelmiş böyle gider mantığı gibi, maalesef kamuda da özel sektörde de çok ama çok sıkıntılı mantık var. Bunu değiştirmek lazım” dedi.

Bir sistem kurarsınız ve o sistem siz olsanız da olmasanız da tıkır tıkır işler. Ama önemli olan o sistemi kurabilmektir.

“Bursa ölçeğinde kaynakları en verimli şekilde kullanıp, bu güzel şehrin hizmetine sunmanın derdindeyiz. Hep beraber bu kadim şehre sahip çıkmak, geliştirmek gibi bir zorunluluğumuz var. Ama her şeyden öte bize miras kalan bu güzel şehri daha güzel şekilde geleceğe bırakmak, en büyük mutluluğumuz ve sorumluluğumuz olacaktır” sözleriyle niyetini belli ediyor Başkan Aktaş.

Bu uygulamalar sayesinde 2 yılda yapılan tasarrufu da açıkladı Başkan Aktaş.

Tam 196 milyon lira.

Başkan Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldiğinde, eminim ki benim o mağazaya girdiğim anın şokunu yaşamıştır.

Onun zamanı ve sabrı vardı.

Ama benim yoktu…

*****

Toplantıya Yalın Enstitü Başkanı Yalçın İpbüken de katılmıştı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamaya yönelik detaylı bir dosyayı toplantı öncesi Başkan Aktaş’a sunduğunu hatırlatan Yalçın İpbüken, “Verdiğim dosyanın içerisinde abartısız olarak burada yapılan faaliyetin dünya standartlarında ve ölçeğinde olduğunu söylüyordum. Şimdi eminim. Yani elimde göstergeler vardı, örnekler vardı, kanaatler vardı. Şimdi gördüğüm, değişikliklerden sonra burada hakikaten çok örnek şeyler oluyor” dedi.

****

Şimdi dileğimiz…

Bunca yıldır verilen emeklerin boşa gitmemesi…

Yani bir günde eski halini almaması…


Bu yazı 12.05.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?