Gece kartalları uykudan uyansın!

Bugün madeni paranın hurda değeri bile kalmadı.

Suç olmasına rağmen, piyasadaki 5, 10, 25 ve 50 kuruşları toplayarak hurda niyetine sattığınızda daha fazla paranız oluyor.

Kilosu 65 liradan alıyorlar çünkü.

Ve düşünün ki elinizde 120 lira madeni para var. Toplamda 6-7 kilo ediyor…

240 ila 360 liraya satabiliyorsunuz bu parayı.

Piyasada rakamsal olarak var olan ama fiziksel olarak var olmayan paralar da enflasyonu körüklemeye devam ediyor.

İşin ayrıntısına girmek istemiyorum. Fakat bugün, hurda bile paramızdan daha değerli.

Tabi durum böyle olunca, etrafta gördüğünüz her şeye para gözüyle bakmaya başlıyorsunuz.

Mesela, sokaklardan sürekli mazgallar çalınıyor.

İş yerlerinin demir korkulukları, merdiven korkulukları… Aklınıza gelen her şey hırsızlar için bir gelir kapısı oluyor.

Herkesi vuran enflasyon aslında hırsızlar için bir fırsat olmuş oluyor.

Sokaktan çalmadıklarını da evlerden çalıyorlar.

****

Geçenlerde gelen bilgiye göre, Mesken taraflarına hırsızlar dadanmış durumda.

Özellikle boş evleri hedef alıyorlar.

Yani içerisinde kimse yaşamayan evleri.

Boş evden ne çalabilir ki diye düşünüyor musunuz?

Asıl zenginlik orada işte!

Hatırlarsınız, “yükte hafif, pahada ağır” sözü vardı. Tarih oldu.

Bakın teknoloji falan değil yahu…

Hırsız boş eve giriyor, para edebilecek ne kadar malzeme varsa hepsini söküyor.

Musluklar, kapı tokmakları, petekler, demir, alüminyum, bakır… diyorum ya artık her şey para…

Hatta evlerdeki dolapları bile söken var. İyi kalite MDF, sunta malzemeler iyi para yapıyor.

****

Peki biz ne yapıyoruz?

Yada ne yapabiliriz ki?

Hani paramız olsa iyi saklayacağız da… Muslukları nasıl saklayalım, kapıya kilit mi dayanıyor.

Yapılacak tek bir şey var aslında.

Her köşe başına polis dikemeyeceğimize göre, Gece kartallarını uyandırmanın vakti geldi diye düşünüyorum.

Gece kartallarımız, biz uyurken bizi evimizi ve sokağımızı her türlü olaydan korumak zorunda değiller mi?

İki bekçiyi iki mahalleden sorumlu tutmak yeterli mi?

Bu arkadaşlar sabaha kadar gezmek, dışında, kimlik kontrolü yapmak dışında ne yapacaklar…

****

Benim bir önerim var.

En düşük bekçi maaşının 6 bin 535 TL olduğu ülkemizde lütfen sorumlu olduğu bölgede bir hırsızlık yaşanıyorsa, hesabı ondan sorulsun.

Yani hiçbir sorumluluğu olmayan bekçi, herkesin malını kendi malıymış gibi korursa o zaman rahat bir uyku çekebiliriz diye düşünüyorum.

Her hırsızlık olayının ardından, ücreti düşürülsün… Eğer o ay kendi mahallesinde bir hırsız yakaladıysa ücreti yükselsin. Sabit maaş devri bitirilsin yani.


Bu yazı 25.06.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?