Kaça(k) kondu!

Son günlerin önemli gündem maddelerinden biri de kaçak yapılar…

Bir yapının kaçak olup olmadığını belirlemek güç değil.

İmar izni olmadan, mevzuata aykırı olarak yapılan yapılar, ‘kaçak yapı’ olarak adlandırılıyor.

Kendi araziniz var diye, o arazi üzerine izinsiz baraka, ev yada bina yapamazsınız.

“Burası benim, kime ne?” diyemezsiniz.

Her şeyin bir usulü, mevzuatı var.

Mesela arazinize, çardak yapabilirsiniz, ya da çekme karavan park edebilirsiniz, yada çadır kurabilirsiniz. Bunlarda kimsenin izin almasına gerek yoktur.

Daha önce de yazdığım, “Al sana kaçak inşaat” başlıklı yazımda belediyenin nerelere kaçak muamelesi yapamayacağını tekrar okuyabilirsiniz.

****

2018 yılının Aralık ayında çıkan ‘İmar Barışı’ sayesinde birçok kaçak bina resmi konut statüsü kazandı.

Fakat, ‘İmar Barışı’nın şartları vardı.

Evinin her noktasını, her metre karesini bildirmek zorundaydınız. Yani yalan beyanda bulunamazsınız. Yalan beyanda bulunmak hem suç olarak kabul edilecek hem de tespit edildiği takdirde yapınızın yıkımı söz konusu olacaktı. Ayrıca, ‘İmar Barışı’ için ödediğiniz parayı da geri alamayacaktınız. Bunların hepsini kabul ederek, devletle bir anlaşma sağlıyorsunuz.

Yapı-kayıt belgesini almak yetmiyor. Bunu bir de belediyeye ibraz etmek zorundasınız.

****

Mudanya’nın Eğerce ve Ayazma sahilindeki kaçak yapılar, sırf bu nedenle yıkılmaya başladı. Kendilerine ‘İmar Barışı Mağdurları’ diyen grup, her gün yıkımları engellemek için eylem yapıyor. Yıkımların en azından mahkeme sonrasına kalmasını talep ediyorlar.

****

Olayların emsalliğine bakmayıp, kimin yaptığına bakan bir zihniyet, Mudanya’da Mudanya Belediye Başkanı’nın yanında yer alırken, Kestel’de Başkan Önder Tanır’ı ölümle tehdit eden sözde mağdur AK Parti’li vatandaşın yanında yer almış…

****

Şunu açıkça net bir şekilde ifade ediyorum.

Ortada bir suç var.

İneğini alıp, Kestel Belediyesi’nin önüne giderek sözde demokratik hakkını kullandığını belirterek eylem yapan vatandaşın, oğlunun Başkan Önder Tanır’ı tehdit eden şahsın babası olduğunu yazmıştım.

Olayı hatırlamak için “Önder Tanır kimin kuyruğuna bastı?” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.

****

Kestel Belediyesi Meclis Üyesi Sinan Keleş, Facebook sayfasından yayınlar yapıyor…

Sinan Keleş’in kısa öz geçmişi şöyle:

Kestel Ülkü Ocakları Başkanı, MHP ilçe Başkanı, AK Parti’den Meclis Üyesi adayı, CHP’den Meclis Üyesi…

Sinan Keleş, sözde mağdur vatandaş Bayram Yazıcı ile yaptığı röportajı sosyal medya hesabından yayınladı.

Bayram Yazıcı, röportajda oğlunun uyuşturucu bağımlısı olduğunu itiraf ediyor. Hatta öyle ki, gelinin kadın sığınma evinde kaldığını, çocuklarının ise esirgeme yurdunda kaldığını ifade ederek, onları kaçak olarak yaptığı Kazancı’daki evinde ağırladığını bildiriyor. Aile dramı olarak verilen bu hazin hikayenin suç unsurunu oluşturan kısım ise, gelininin kanunen koruma altında olması gerekirken, uyuşturucu bağımlısı oğluyla birlikte yaşattığını görüyoruz. Bunu da ‘aile yapısının korunması gerektiğini’ gerekçe göstererek yapıyor.

Neyse aile yapısına girmeden konuya gelelim.

Bayram Yazıcı, yapı kayıt belgesini alırken eksik beyanda bulunuyor. Kestel Belediyesi, bu eksik beyanı tespit ediyor yıkım kararı çıkartıyor.

Yine Bayram Yazıcı’nın iddiasına göre, Kestel Belediyesi’nin başkan yardımcısı kendisinden 70 bin lira rüşvet istiyor. Yazıcı da bu parayı ödeyemeyeceğini söylüyor.

Şimdi burada bir parantez açalım. Rüşvet istemek suçtur. Aynı şekilde rüşvet vermek de suçtur. Rüşvet istediğini bildirmemek de ayrı bir suçtur. Parantezi kapatalım.

Şimdi zamanında rüşvet istendiyse ve sende bunu savcılığa bildirmediysen, üstüne bir de bunu saklayıp, şimdi söylüyorsan burada bir art niyet ararım arkadaş.

Şimdi Başkan Yardımcısının rüşvet istediğini iddia eden Bayram Yazıcı’ya Başkan Yardımcısı tarafından “Hakaret ve iftira” davası açılsa, bunun masrafının altından nasıl kalkacak?

Üstelik, uyuşturucu bağımlısı olan oğlunun henüz birkaç gün önce Belediye’nin müdürünü darp etmesi ve Başkan Önder Tanır’ı alenen ölümle tehdit ettiği de göz önüne alınırsa, Bayram Yazıcı söylediklerinde ne kadar inandırıcı olabilir ki?

****

Son Söz!

Bir kez daha söylüyorum. Kestel’de Başkan Önder Tanır üzerinde bir oyun oynanıyor. Oynan bu oyunun aktörleri belli, kamera arkasını merak ediyoruz.

Nerelere kadar uzanıyor bu oyunun yapımcıları?


Bu yazı 17.05.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?