Öğrenciler gözünden BTÜ ve Arif Hoca

Bursa Teknik Üniversitesi’nde 3 gün süren Havacılık ve Savunma Günleri 2022 için birçok etkinlik yapıldı.

Geçen cuma günü Yazıişeri Müdürümüz Ali Şahin ile birlikte Bursa Teknik Üniversitesi Yıldırım Bayezid Yerleşkesi’ne gittik. Sabah saatlerinde gidip, hem ortama göz atmak hem de öğrencilerle görüşmek istedik.

100 kişilik BTÜ Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayii Topluluğu organize ettiği etkinlikleri Ali Şahin’in “Okul destekledi öğrenciler başardı” başlıklı yazısından okuyabilirsiniz.

****

Ben ise öğrencileri merak ediyordum.

Türkiye’nin birçok şehrinden gelerek Bursa Teknik Üniversitesi’nde okumak nasıldı?

Zorlukları, kolaylıkları, sıkıntıları, avantajları nelerdi?

Yani öğrenci gözünden BTÜ nasıl bir yer?

****

Çayımızı kahvemizi aldık, öğrencilerin yanına geçtik. Kendimizi tanıttık ve dinlemeye başladık…

Bursa Teknik Üniversitesi’ni eğitim açısından çok güzel bir yer olarak tanıtıyorlar. Gerçekten kaliteli eğitim aldıklarını hissettiklerini vurguladılar.

Hemen hemen her öğrenci bir topluluğun üyesi… Ya bize öyle denk geldi ya da gerçekten topluluk kurarak etkinliklere katılmak onlar için büyük bir ayrıcalık.

Beraber hareket etmek, bir şeyleri başarabildiğini göstermek, hayata kolay hazırlanmak. İşte tüm mesele bu.

Her yıl üniversitelerin başarıları listelerini hazırlayan dergiler, genel manada akademiye odaklandıkları için sosyal yaşamı es geçiyorlar.

Bir üniversitenin başarılı sayılıp sayılmaması öğretim görevlilerinin akademik makalelerine veya aldıkları patente bağlı olmamalıdır. Sonuçta bu başarı listeleri, öğrencilerin de tercihlerini etkileyen bir faktördür.

Bence asıl başarı, öğrencilerin kendini mutlu hissedebileceği bir ortam hazırlamak, kaliteli bir eğitim almak ve en önemlisi de mezun olduklarında işsiz kalmamalarını sağlayabilmektir.

Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki öğrencilerin gelecek kaygısı yok denecek kadar az…

Çünkü burada yaptıkları etkinliklerle birlikte sektörün temsilcileriyle tanışarak kendilerine yol çizebiliyorlar.

****

Öğrenciler en fazla sıkıntıyı, okulun dışına çıktıkları an yaşamaya başlıyorlar.

BTÜ’den değil ama BTÜ’nün konumundan çok şikayetçiler…

Çoğu zaman dile getirdiğim gibi, Yıldırım’ın her anlamda dönüşüme ihtiyacı var. Kentsel dönüşümle birlikte kültürel dönüşüm de gerekiyor.

Ve mümkünse bu dönüşüm önce BTÜ’nün çevresinden başlamalı.

Öğrenciler kapıdan çıktıktan sonra hemen Nilüfer’e gidiyor. Orada kalıyor, orada yaşıyor…

Sabah derse geliyorlar, ders bittiği gibi Özlüce, Altınşehir ve tabi ki Görükle’ye metro transferi…

Yani üniversite var ama çevresine faydası yok.

*****

Üniversitenin çevresine cemaat yurtları yuvalanma yapmış.

Sohbet ettiğimiz öğrencilerden biri ilk okula geldiğinde ve kalacak yer aradığında bu yurtlardan biriyle görüşmeye gitmiş.

Yurt müdürü, “3 şartım var. Bunları yerine getirirsen seninle rahat anlaşırız” demiş…

Tabi merak ederek sordum, neymiş o şartlar diye.

“Birincisi, akşam hava karardığında yurtta olacaksın, dışarı çıkmayacaksın.

İkincisi, hiçbir şekilde erkek arkadaşın olmayacak. Sadece sevgili olarak değil, normal selam verdiğin erkek arkadaşın bile olmayacak.”

Artık reşit olmuş ve hayatını yaşama safhasında olan bu genç arkadaşıma üçüncü şartlarını sordum…

“Bilmiyorum dinlemeden çıktım” dedi…

Yurtların yetersiz olması, ev kiralarını yükseltiyor… Ev kiralarının yükselmesi ise, dar gelirli vatandaşların çocuklarını ucuz olan cemaat yurtlarına yönlendiriyor.

Bunun önü nasıl alınır?

****

Öğrencilerin bir başka sıkıntı çektiği konu ise, Mimar Sinan Yerleşkesi’nde de Yıldırım Bayezid Yerleşkesi’nde küçük bir alanda kurulmuş olması. Kendilerini üniversitede değil de normal bir lisede hissediyor olmaları.

BTÜ Rektörü Arif Karademir, bu konuda çok çaba verdi. Mimar Sinan Yerleşkesi, büyümeye müsait.

Ankara yolunun hemen yanındaki Devlet Su İşleri ve Karayolları Müdürlüğü Bursa Teknik Üniversitesi’ne katılabilir.

 BTÜ Rektörü Arif Karademir, 10 yıldır bu isteğini her yerde dile getirdiğini söyledi. Görüşülmesi gereken herkesle görüştüğünü özellikle vurguladı.

****

Konu açılmışken, öğrencilerin Rektör Karademir’e bakışını da yazmazsak olmaz.

BTÜ, tematik bir üniversite hatta bence butik bir üniversite olduğu için, hem öğrencilerin hem de öğretim görevlilerinin birbirini yakından tanıyabildiği bir imkan tanıyor.

Öğrencilerin Rektör Karademir hakkında görüşleri şöyle…

“Şimdi biz burada kahve içerken bir anda Arif Hoca, gelebilir. Bize selam verebilir ve yanımıza oturarak bizimle sohbet etmeye başlayabilir. Buradaki herkes Arif Hocayı tanır. Topluluklarımızda da bize çok destek veriyor. Genel manada bizim önümüzü açıyor.”

Peki istedikleri zaman Arif Hoca’ya ulaşabiliyorlar mı, telefonu var mı mesela?

“Arif Hoca, ulaşılamayacak biri değil. Kendisinin telefonu yok ama sanırım asistanı olan bir bey var… (Büyük ihtimal özel kalemde çalışan Emre Bey’dir) Onun telefonu var. Şimdiye kadar hiç arama gereği duymadık ama bize ‘İstediğiniz zaman arayabilirsiniz’ demişti. Biz diğer okullardaki arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Mesela onlar Rektörlerinin kim olduğunu bile bilmiyor.”

Bu cümleleri ben kurmuyorum. Öğrenciler kuruyor. Hatta çok zorluyorum, “Hiç mi şikayetiniz yok” diye soruyorum mesela. “Yok” diyorlar.

Bir tek…

Üniversitede eğlence etkinliklerinin olmadığından yakınıyorlar.

****

Ufak bir dipnot geçiyorum, genç kardeşlerimize… “Arkadaşlar, üniversitedeki konserler ve festivaller maalesef 2012’den bu yana yok…”

****

Son Söz!

Üniversiteleri gerçekten de festivallere ihtiyacı var… Özerk yönetim olan üniversiteler eskiden olduğu gibi konserler ve festivaller düzenlemeye tekrar başlamalı…


Bu yazı 16.05.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?