Meslek kanunun bırakın Ücretli öğretmene bakın!

Bugün meclis açılıyor… Gündemdeki konulardan biri de Öğretmenlik Meslek Kanunu…

Ne var bu kanunun içerisinde?

KPSS’yi geçmiş, mülakatları tamamlamış, öğretmen olarak atanmış, kendini eğitime adamaya hazır öğretmenlerimizin kariyerlerindeki ayrımlar var…

Kıdem aldıkça maaşları artacak…

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, sözde hiyerarşi yok dese de özde olacağını hepimiz biliyoruz.

Bu sistemle de gelmiş bir şey değil tabi ki hiyerarşi… Zaten öğretmenlere verilen puanlar üzerinden bir hiyerarşi vardı her zaman olduğu gibi…

Norm fazlası öğretmenlerin çektiği çileyi bir yazımda dile getirmiştim zaten…

***

Bu meslek kanununda neyin var olduğundan çok neyin olmadığını dile getirmek istiyorum aslında…

Mesela, ücretli öğretmen rezaleti çözülebilmiş değil!..

Yıllarını öğretmen olmak için harcamış genç arkadaşlarım, maalesef KPSS ve ardından gelen mülakat sorunsalı nedeniyle atanamıyorlar…

Daha önce de atanamayan öğretmenler vardı fakat, dershanelerde iş bulabiliyorlardı en azından… Ama şimdi dershaneler de kapandığı için, ya özel okulların kucağına düşüyor ya da devlet okullarında ücretli öğretmenlik yapmak zorunda kalıyorlar.

****

Yılbaşının hemen ertesi günü yağmur gibi yağan zamlar hayatımızı anında etkilemiş olsa da yılın ilk 15 günü bir sonraki ay ne kadar para alacağını bilmeyen ücretli öğretmenleri büyük endişeler sarmış ve dört gözle ders başı alacakları ücrete gözlerini dikmişlerdi…

Ama yine hüsran yine hüsran…

****

Öğretmenler ders başı net 21,46 TL ücret alıyordu. Haftada 30 saat derse giren öğretmenler ise ayda 2.575,2 TL ücret kazancına sahip oluyordu. Evet asgari ücrete yetişemiyordu… Ama yine de makas çok azdı…

2022 yılıyla birlikte memurlara yüzde 30.5 oranında zam yapıldı. Öğretmenlere de aynı oranda zam yapılmış oldu. Böylelikle ders başı ücret 28,01 TL'ye yükseldi. 2022 yılında ücretli bir öğretmen haftada 30 saat derse girerse ayda 3.360,64 TL maaş alacak. Asgari ücret ne kadar 4 bin 253 TL!..

Arada nedeyse 1000 lira fark var!..

****

Sevgili öğretmenlerimiz eğer üniversiteye gitmiş olmasaydı da liseden sonra üç harfli marketlerde kasiyer olarak işe başlamış olsaydı ve hala aynı işi yapıyor olsaydı, şimdiye kadar, şef, hatta müdür yardımcısı bile olabilirdi.

Kasiyerliğe devam ediyor olsa bile kıdem nedeniyle asgari ücretten fazla maaş alıyor olacaktı. Artı şube primi de hesabına yatacaktı…

Peki ya şimdi?

Her geçen gün yükselen market raflarındaki fiyatları görmek bile istemediklerinden o marketlerin önünden bile geçmiyorlar…

****

Son Söz!

Diyeceğim o ki; ‘Öğretmenlik meslek kanunu’ falan filen hikaye… Kendi öğretmenine değer vermeyen bir devlet veya hükümet var. Devlet kendi öğretmenine değer vermiyorsa özel sektör verir mi hiç?

İşte özel sektörde çalışan öğretmenlerin hali de ortada… 5 aylık paralarını almanın peşindeler…

 

Bu yazı 01.02.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?