Ekonomi çarkları nerede tıkandı?

Al ver ekonomiye can ol!

Günlerinden…

Alma, verme, paran cebinde kalsın günlerine geri döndük…

***

Yıl 2007…

Liseden yeni mezun olmuşum.

Geleceğim karanlık.

Üniversiteye gitme umudum yok.

Dünyada ekonomik kriz var.

Dönemin Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Kriz bizi teğet geçti’ diyor…

Ama biz inanmıyoruz.

Çünkü, tam kalbimize saplanmış gibi hissediyoruz.

İşsizlik yüzde 4-5 civarlarında…

Asgari ücretle çalışan kişi sayısı yüzde 10 civarı.

Ben işsizim, fakat bir restoranda komi olarak ekstralara gidiyorum.

Aldığım ücret günlük 40 lira… Asgari ücret 550 lira…

Çalıştığım restorana bir pazar kahvaltısı için gelen 2 kişi en az 80 lira para ödüyor…

O zamanlar bu günleri görebilmiş olsaydım gerçekten de ekonomik kriz falan yok derdim…

****

Dönemin sloganı ise ‘Al ver ekonomiye can ol’ idi…

Milletin alım gücü olmadan nasıl alıp versin diye düşünür dururdum…

Fakat bugün görüyorum ki, almışız, vermişiz, ekonomiye can gelmiş.

Bugün almıyoruz, vermiyoruz, ekonomiye can gelmiyor, paramız cebimizde de kalmıyor.

****

Çiftçi sattığı ürünün parasıyla geçinemiyor.

Pazarcı sattığı ürünün yerine yenisini alamıyor.

Memur, işçi aldığı maaşla çarşıdan pazardan beslenmesini sağlayacak ürün alamıyor…

****

Son Söz!

İşçi bir ay çalışıyor, aldığı ücret mutfağa girmeden önce; elektrik, doğal gaz, su, internet ve telefon faturalarına gidiyor…

Eğer daha önceden yapmış olduğu bir taksit varsa -Ki taksit demek zaten daha önceden de alım gücünün olmadığı anlamına gelir- O taksitleri de ertelemeye çalışıyor. Ne kadar erteleyebilecekse tabi…

Kalan parayla da mutfağına yiyecek bir şeyler almaya çalışmaktadır.

Ekmeğin bile ucuzunu bulmak isteyen binlerce kişi soğukta, sıcakta metrelerce uzayan BESAŞ kuyruklarında beklemek zorunda kalıyor… BESAŞ bile artık fırın ekmeğiyle aynı fiyat!

Bir zam daha gelmeden zaten yüksek olan fiyattan benzin almanın peşindeyiz…

Yani anlayacağınız, ekonomi çarkları bir yerde tıkandı. Ama nerede?


Bu yazı 02.03.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?