Haydi Burgaz, BAL’a…

Bursa şehir kimliği oluşmuş bir kent…

Şehir milliyetçiliğinin yanı sıra, buraya gelen, burada oturan herkesin sahiplenmek istediği bir ortamı var. Şehrin bütününden ilçesine hatta mahallesine kadar herkes oturduğu, köklerinin olduğu yerin milliyetçiliğini, yapıyor. Aslında sahipleniyor diyebiliriz…

Mesela bana sorduklarında nerelisin diye ‘Artvinliyim’ demiyorum. Kökenim Artvin’e de dayanmış olsa, doğduğum yer de doyduğum yer de Bursa!... ‘Bursalıyım’ diyorum.

‘Bursa’nın neresinden?’ diye gelen sorulara ise ‘Burgazlıyım’ cevabını veririm, ‘Mudanyalıyım’ demem, diyemem…

Burgaz, aslında sadece bir mahalle… Ama mahalleden çok daha fazlası… Burgaz’ın bir sınırı yok!

Güzelyalı’nın ikinci adı olarak geçer…

Güzelyalı Mudanya’ya bağlanmasın diye ne mücadeleler verildi, ne gösteriler yapıldı, ne tezahüratlar atıldı… Ama yapacak bir şey yok bağlandı artık…

Hiç unutmuyorum!..

Seçime az kalmış… Artık Güzelyalı Belediyesi kapanacak ve Mudanya Belediyesi’ne bağlanacağız. Gittiğim Burgazspor maçında taraftar aynen şöyle bağırıyordu… ‘Mudanya’ya bağlanmak istemiyoruz”

****

Konuyu Burgazspor’a getirdiğime göre, artık anlatacaklarımı rahat rahat anlatabilirim…

Yukarıda da yazdığım gibi, Burgaz sadece bir mahalle değil, bir sınır değil, tam bir kimlik.

Hiç Burgaz Mahallesi’nde oturmamış biri bile ben ‘Burgazlıyım’ diyebilir.

İşte bunun en büyük nedeni Burgazspor’dur.

Sağcısı, solcusu, a partilisi b partilisi hiç fark etmez… Burgaz’ın değeri başkadır, Burgazspor’un anlamı bir başkadır.

****

Burgazspor var olduğunda bir sahası bile yoktu aslında… Mudanyaspor’un sahasında maçlarını yapardı. Ve biz küçükken… Yani daha toy bir çocukken hayallerimiz, “Burgazspor’da oynayacağım, Merinos’a transfer olacağım, oradan da Bursaspor’da oynamaya başlayacağım…” Hayal burada kalırdı. Çünkü bizim Nirvana’mız Bursaspor’du.

Sonra Güzelyalı Belediyesi kapandıktan sonra Burgazspor oynadığı liglerde pek bir başarı sağlayamadı…

Ama sonra biz büyüdük…

Akranlarımız, küçüklerimiz… Yani Burgazspor’la büyüyenler artık, birer meslek erbabı oldu. Kimimiz fabrikada, kimimiz benim gibi gazetede, kimimiz mühendislikte… Kimimiz de iş adamı veya esnaf oldu…

İşte şimdi Burgazspor’un Başkanı bu iş adamlarından biri Erdem Karataş…

Erdem Karataş Başkan olduktan sonra, Burgazspor’da bir hava yakalandı… Oyuncular da bu havaya uydu…

Takımın teknik direktörlüğünü de yine Burgazlı olan Gökhan Türkyılmaz yapıyor.

Burada Gökhan Türkyılmaz’a bir parantez açalım. Gerek, futbol kariyerinde gerekse akademik kariyerinde başarıları saymakla bitmez. Sadece futbolda değil, hentbolda basketbolda voleybolda da başarılı bir yönetimi olmuştur. Zira kendisi aynı zamanda öğretmendir de…

Burgazspor varlarını yoklarını ortaya koyuyorlar bu yıl…

Şimdi Bölgesel Amatör Ligi’ne (BAL) çıkmak için büyük bir şansı var Burgazspor’un…

Son maç yarın, Gemlikspor’la…

Eminim ki bu maçı da kazanacaklar.

****

Sadece Erdem Başkan’la, Teknik Direktör Gökhan Türkyılmaz’la yakalanmadı bu başarı. Yine Burgazlılar sahiplendi takımı…

Mesela Somuncubaba Fırını sahibi Ufuk Türk ile Yunus Emre Türk…  Oyuncuların sadece maça odaklanmasını ve başka bir şey düşünmemelerini sağladılar verdikleri maddi ve manevi desteklerle…

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın desteklerini saymazsak olmaz… Her türlü destek sağlandı…

Mudanya Belediyesi Meclis Üyesi Arif Bayrak’ı anmazsak olmaz… Daha önceden Başkanlığı’nı da yaptığı takıma verdiği desteğin haddi hesabı yok.

Burgaz Muhtarı Yüksel Kopuz… Burgaz esnafının tamamı…

Caner, Yalçın, Ercan, Erhan Güney… Berberinden, kafe işletmecisine, kahvehaneden, restoranına, müteahitinden avukatına kadar… Burgazlıların takımı Burgazspor’u her hafta destekleyen herkese bir Burgazlı olarak teşekkür ederim.

Ve son olarak da hiçbir zaman takımını yalnız bırakmayan ‘Cadde8’ taraftar gurubumuza…

Yarınki maçı da alacağız ve BAL’da Burgazspor’u göreceğiz. Buna inanıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?