Piyasayı 3 harfliler belirlemiyor!

Ülkede bir ekonomik kriz olduğu, bu ekonomik krizin de yüksek enflasyona neden olduğunu bugün ilkokul çocuğu bile biliyor.

Peki hükümet ne yapıyor?

Sanki, ülkemizde kıtlık yokmuş gibi, döviz yüksek değilmiş gibi, her geçen gün girdi maliyetleri yükselmiyormuş gibi, mazota sürekli zam yapılmıyormuş gibi, işi fırsatçılığa döktüğünü belirten 3 harfli marketler zincirini hedef gösteriyor. “Fırsatçılığa izin vermeyeceğiz” diyor.

Fırsatçılıktan kastı nedir?

Stokçuluk…

Peki stokçuluk yapılabiliyor mu gerçekten?

İmkanı yok!..

Evet imkanı yok. Çünkü serbest piyasada ürün yok…

Geçen yıl, depolardaki patatesleri bahane ederek, “İşte bunlar teröristtir, bunlar patatesleri saklayarak fiyatların yükselmesini sağlıyorlar” şeklindeki zihniyetler ülkenin geleceğine karar veren iktidar sahipleri, kendi plansızlıklarını yine vatandaşa mal etmek istemişlerdi.

Peki bugün…

Patates krizi var mı?

Yok!

Neden?

Geçen yıl yaşanan patates krizinden dolayı, bu yıl herkes patates ekti de ondan…

Serbest piyasa diyerek üretim planlaması yapmayan pek sayın yöneticilerimiz piyasanın altını üstüne getirdi.

“İpe sebep serilir, hemen sebep bulunur…”

Yeni hedef 3 harfli zincir marketleri.

****

Bu şirketlerden birinde üst düzey yöneticilik vasfında bulunan ve ismini açıklayamayacağım çocukluk arkadaşımla görüştüm.

“Siz neden piyasayı böyle yükseltiyorsunuz, ayıp değil mi, hiçbir şey alamıyoruz” dedim, şaka yollu olarak…

“Aynen öyle, biz zaten bedavaya alıyoruz marketten, annemiz babamız bedavaya alıyor, bizim bedavaya aldığımız ürünlerin fiyatını da sana yansıtıyoruz” diyerek cevap verdi benim şaka yollu takılmama…

****

Aramızdaki samimiyeti bu muhabbetten anlatabildiğime göre, artık ondan aldığım bilgileri de işin içine katarak zengin bir yazı yazmak istiyorum…

Daha önce yazmış olduğum “Fiyatı 3 harfliler yükseltiyor” başlıklı yazımda bazı sorular sormuştum.

Şimdi de devamını getirelim…

Her firmanın bir kar marjı olur.

Bu kar marjı şirket politikasına göre belirlenir. 3 harfliler olarak nitelendirdiğim, BİM, A101, ŞOK ve onun küresel çapta komşuları, Migros, Kipa, Carrefoursa ile bölgesel çapta olanları Seyhanlar, Onur Market gibi marketlerin kar marjlarını kendisi belirler.

Zam gelmeden önce aldığı kar oranı ile zam geldikten sonraki kar oranı aynıdır.

Mesela bir üründen yüzde 25 kazanıyorsa, zam geldikten sonra da yüzde 25 kar kazanıyor. Bu değişmiyor. Fakat, bazı ürünlerden daha az kar elde etmek için indirimler yapıyor. Burada ise amaç, sürümden kazanmak ve güçlü rekabet edebilmek.

*****

Hani hep deriz ya tarlada 1 lira, markette 4 lira diye!..

Market zincirler diretk olarak tarladan satın alıp markete getirerek satsa, kaça satar?

Öncelikle hiçbir firma direkt olarak tarladan aldığı ürünü satamaz.

Çünkü bunun faturalandırılması gerekiyor.

Ne tarladaki çiftçi bunu faturalandırabilir, ne de alan firma…

Ne zannediyorsunuz ki, kasa kasa domatesi kamyona yükleyip direkt perakendiciye mi götürecek?

Hayır! Öyle bile olsa mazotun litresi 30 liraya dayanmış…

Bugün en büyük maliyet kuşkusuz ki, mazot ve benzin fiyatları. Bugün benzine gelen 10 kuruşluk zam, binlerce ürüne zam olarak yansır.

Biz her gün bir lira, 2 lira zam haberleri yapıyoruz.

*****

Tam bu noktada daha önce yazmış olduğum “Enflasyon hikayesi” başlıklı yazımı hatırlatmak isterim…

Ticaret yaparken sattığımız ürün, yeni alacağımız ürünün fiyatını karşılayamazsa batarız.

Peki tüm kurumlar batarsa ne olur?

Yine ekonominin çarkları durur ve enflasyon daha da yükselir.

****

Rusya-Ukrayna savaşı, Ayçiçek yağı ve buğday fiyatlarını yükseltti… Çünkü oradan gelen mal, gelemez oldu…

Arz-talep meselesi…

Talep çok ise, arz az ise ürünün fiyatı yükselir.

Ayçiçek yağlarının fiyatlarına tedarikçi tarafından zam yapıldı. Hem de öyle böyle değil!..

Tedarikçi zam yaptı ama perakendeciler bu zammı ne zaman yansıtabilirler?

İşte iki sorudan ilki…

Sattığın malın cirosu 200 lira iken yeni alacağın malın ücreti 300 lira olursa, o maldan ne kazanabilirsin?

İşte bu zam dedikodusu yayıldığı an, marketlere hücum eden vatandaş, stokları anında bitiriyor. Stokların bitmesi, bir firma açısından planlanamayan bir durum ortaya çıkartıyor. Bu nedenle sınırlama getiriliyor.

Siz zannediyorsunuz ki o marketlerden sadece vatandaş alışveriş yapıyor, değil mi?

Değil!

Fırsatçılar da alışveriş yapıyor.

10 tane Ayçiçek yağı almak nedir?

Toptan satıştır!..

Perakende firmalarda toptan satış yapmak yasaktır!

Kim dinliyor ki?

Stok bittikten sonra gelen ürün eski fiyatından daha yüksek fiyata satılmış oluyor. Fırsatçılar ise “3 harflilerden bile daha ucuza satıyoruz” dedikleri ürünü zamlı tarifeden satarak kısa sürede yüksek bir miktar kar elde ediyor.

Gelelim ikinci soruya…

Ucuza aldığınız malı kar marjınızın üstünde satarsanız ne olur?

Belediye denetimine takılırsınız.

Burada “Aşırı yüksek fiyat söz konusu” diyen zabıta amiri hem takdiri hak eder hem de meşhur olur.

Anlatamazsınız ki, bir sonraki ürünün fiyatı çok yüksek olacak. Buradan elde ettiğimiz ciroyla onu satın alamayacağız diye…

Basar cezayı geçer…

****

Son söz!

Hala piyasayı 3 harflilerin yükselttiğine mi inanıyorsunuz?

****

Yazacaklarım buraya sığmadığı için daha sonra başka noktalara değinerek devam edeceğim…

 

Bu yazı 15.06.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?