Bursaspor küme düşmüş, bana ne!
Doğuştan Bursasporlu değilim… Hatta lise bire gidene kadar Bursaspor’u bile tutmazdım, babadan miras Beşiktaşlıydım…
2004 yılında Bursaspor tarihinde
ilk kez bir alt lige düşmüştü.
Ben de o zamanlar her hafta sonu Şehreküstü’nde bir dershaneye giderdim.
Bursasporlu bir arkadaşım vardı.
Ama gerçekten doğuştan Bursasporlu, Mesken’de yaşardı. Öylesine Bursasporluydu
ki… MSN adresi bile dönemin kaptanı ‘Egemen
Korkmaz’ın ismini taşırdı. Kendisine bu ismi lakap olarak takmıştı.
2. lige düşen Bursaspor’un maçları
genelde öğlen saatlerinde olurdu.
Ben de sevgili arkadaşım ‘Egemen Şenol’la birlikte Bursaspor’un
maçlarına gitmeye başladık.
İşte böyle başladı benim Bursaspor’a olan sevgim ve aşkım…
Işığın olmadığı siyah-beyaz
renkleri gitmiş, Bursa ovasının yeşili,
Uludağ’ın beyazı girmişti hayatıma…
Her 2 haftada bir Bursa Atatürk Stadyumu’na gider, Teksas Tribünlerinde maçı izlerdik.
Zamanla fanatikleşmeye başladım.
Bursaspor 2. Lige düşerek belki
birçok taraftarın desteğinden yoksun kalmıştı ama beni kazanmıştı…
****
Çok sürmedi 2. Lig’teki
mücadelemiz. Süper Lige çıktığımız gün,
Heykel’den Altıparmak’a kadar oluşturulan timsah yürüyüşünün bir neferiydim ben
de…
6 yıl sonra 2009 – 2010 sezonu…
4. kez üniversite sınavına girmek için hazırlanıyorum.
Ne maça gidebiliyorum, ne de maç
izleyebiliyorum… Varsa yoksa ders çalışıp duruyorum.
Ama haftada bir gün aldığım
gazetelerden Bursaspor’un gidişatını izliyorum.
16 Mayıs’ta şampiyon olduk…
O gün ben ders falan çalışamadım
tabi… Son maça gidemedim ama, şampiyon olduktan sonra sabaha kadar da eve
giremedim…
Türkiye’de şampiyon olabilen 5 takımdan biri olmuştuk.
Türkiye liginde ilk defa şampiyonluk kupası ‘Atatürk’ün ismini taşıyan stadyumda kaldırıldı…
****
Fanatik bir Bursasporlu olmanın
gururunu Ege Üniversitesi’nde okurken de
yaşadım.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden
gelen arkadaşlarım, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray’ı tutarken, ben
Bursasporluydum. Bir de Trabzonlu, Trabzonsporlu Aziz Akova (Kendisi şu anda Show TV’de muhabir, belki de her akşam
haberlerde sesini duyuyor veya izliyorsunuz) vardı…
****
Üniversite bitti. Mesleğe girdik…
Neden diye sordum hep…
Neden şehrimizin takımını tutmalıyız.
Çünkü,
şehrinin takımı, önce şehrine sonra sana
kazandırır.
Tamamen maddi yönden düşünün… Bursaspor’un adı ne kadar Avrupa
kupalarında duyulursa Bursa o kadar merak edilen bir şehir olur.
Madrid, Barcelona, Lion, Paris, Porto,
Roma, Münih…
Bu şehirlere gitmek istemez
misiniz mesela?
Elbette istersiniz. Ama bugün küçücük
çocuklar bile bu şehirlerin isimlerini, coğrafyalarını biliyorlarsa hepsi
futboldaki başarı sayesindedir.
Yani takımın sana kazandırır.
Kazandırması gerekir. Şehrinin en kolay turizm reklamıdır.
İşte bu yüzden Bursaspor’un yeri Avrupa kupalarıdır,
olmalıdır.
****
Bugün Bursaspor yine küme düşmüş… Bana ne!
Bursaspor küme düşse de ben o
stada gidip, takımımı destekleyeceğim, düşmese de gidip destekleyeceğim… Benim için Bursaspor’un kiminle hangi ligde
oynadığının hiçbir önemi yok, isterse amatör lige düşsün.
Yeşil-beyaz renkleri, şehrimin
takımını desteklemeye devam edeceğim.
****
Benim tek kızdığım nokta… Bursaspor’un şehre kazandırması gerekirken
şehirden beslenen Bursaspor yöneticilerinin kendi reklamını yapıp, yönetimin
paralarını alıp çekip gitmeleridir.
Şimdi Bursaspor’un borcu 1 milyar dolarmış…
Beni hiç ilgilendirmiyor.
Bu borcu yapan kötü yönetimler
düşünsün…
Artık, kimse çıkıp, şehirden, şehrin insanından bir şey istemesin…
*****
Son Söz!
Bursaspor düşerken, Karacabey Belediyespor çıkıyor.
Önündeki maçları da sorunsuz
atlatacağına eminim… Sırada şehrinin takımı olan Karacabey Belediyespor’u desteklemek var.
Bu yazı 18.05.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder