Yeni normalleşmeyle acayip anormalleştik!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre, Türkiye’de en çok koronavirüs vakası artan illerden biri de Bursa…

İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da önceki gün yaptığı açıklamada Bursa’da en fazla vaka artışlarının öğrenciler arasında olduğunu anlattı.

Dr. Yavuzyılmaz, aşının önemine dikkat çekti, aşı olun çağrısında bulundu… İyi de sadece aşı olmakla bunu aşabilir miyiz?

Yine Yavuzyılmaz’ın açıklamasına göre 600 sınıf karantinaya alındı ve en fazla vaka da liseliler arasında…

Daha sonra üniversiteliler, ortaokul, ilkokul ve anaokulu öğrencileri geliyor…

***

Yeni normalleşmede virüsün bu kadar hızlı yayılmasının sebebi öğrencilerin aşı olmaması olsa da asıl neden toplu taşıma araçlarındaki yoğunluk!

Yani her zamanki gibi vatandaşın üstüne yüklenen sorumluluk fazla iken idarecilerin sorumluluklarını üstünden atması söz konusu.

***

Şu anda Bursa’da açık havada maske takmak tamamen kişinin inisiyatifine kalmış durumda.

Kapalı alanda maske takmak zorunlu ama sosyal mesafe sıfır!

****

Vaka sayılarının en çok liseliler arasında artmasının sebebi de tamamen toplu taşıma uygulaması…

Alttaki fotoğrafa bakın!..

FOTO: ONURALP-1

Bu Mudanya’dan üniversiteye direkt olarak öğrenci taşıyan bir BURULAŞ aracı 2/U!

Temaslı bir kişi henüz haberi olmadan bu araca binerse 40 ila 60 dakika arasında süren yolculukta sıfır sosyal mesafede mutlaka o virüs 40-50 kişiye bulaşacaktır. Otobüsten inen virüs bulaşmış öğrenci de sınıfında 60 dakika ile 120 dakika blok ders sırasında 75 ila 120 kişiye bulaştırmış olacaktır…

Daha devam edeyim mi?

Altta 2/U’nun otobüs kalkış saatleri var…

Neredeyse iki saatte bir otobüs BUDO iskelesinden kalkıyor.

Neredeyse BUDO’yla endeksli…

Yani İstanbul’daki virüsü direkt olarak Bursa’ya dağıtıyor.

Ayrıntısına girmeyeceğim.

***

Gelelim lise öğrencilerine…

En azından üniversite öğrencilerinin çoğu aşılarını olmuş durumda ama aynı şey lise öğrencileri için geçerli mi?

Değil.

Servis ücretlerinin ne kadar pahalı olduğunu YeniDönem gazetesinde yazmıştık.

Bir öğrenci dolmuşa veya otobüse vereceği paranın en az 3 katını servise ödeyerek okula gidebiliyor. Hal böyle olunca da en fazla toplu taşıma aracı kullanan liseliler Bursa’daki vaka artışlarını tetiklemiş oluyor.

Bu çocuklar evlerinden çıktıktan sonra her gün ölüm tehlikesi altında okula gidiyorlar aslında…

Üstüne bir de yetersiz otobüs veya minibüsler olunca bunların da için tıkış tıkış dolunca haliyle bulaş oranı arttıkça artıyor.

Ortaokul, ilkokul veya anaokulunda bu kadar fazlan oranın olmamasının sebebi de servis kullanan öğrencilerin daha fazla olmasıdır.

Şöyle düşünmek gerekiyor…

Öğrenci okul servisi kullandığında risk az, toplu taşıma kullandığı zaman risk fazla!..

***

Peki ne yapmalıyız.

Toplu ulaşım araçlarının sefer sıklığı mutlaka artırılmalı. (Metro, tramvay, otobüs, dolmuş…)

Öncelikle öğrencilerin okul saatlerini (bir zamanlar fabrikalarda olduğu gibi) değiştirelim.

Servis ücretlerini düşürebilir veya her öğrenci için devlet desteği verilebilir.

Havaların güzel olduğu günlerde mutlaka ilk dersler dışarıda işlenebilir. (Böylelikle 2 yıllık geri kalmış sosyalleşme de sağlanmış olabilir.)

***
Ben gördüklerimden, izlenimlerinden anca bu kadar çözüm üretebiliyorum. Gerisini de bir zahmet çözüm üretmesi gereken organlar halletsin lütfen!..

***

Başka sözüm yok!


Bu yazı 16.10.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?