135 liraya kuruvasan yer misiniz?
“Eşeğe altın semer vursalar eşek gene eşektir” atasözünü çürütüyorum…
Artık o eşeğin
değeri yükselmiştir. O artık sadece bir eşek değil, altın semerli eşektir.
Bu da onu diğerlerinden ayırır…
***
İkna olmadınız
mı?
O halde, aynı
boyutlarda, aynı muhitte, aynı düzende, iki ev düşünün…
Aralarındaki tek
fark, birinin balkonundan deniz görünsün, diğerinin balkonundan ise bir
başkasının evi!..
Hangisi daha
değerli olur?
Tabi ki deniz
görünen ev…
İşte o ev,
aslında altın semerli eşektir… Değeri her zaman altın semerli olmayan eşekten
daha fazla olacaktır…
****
Bazı şeylerin değerini
biz koyuyoruz.
Bazen öyle küçük
şeylere öyle çok değer veriyoruz ki, bu değeri hak edip etmediğini düşünüyoruz.
Şu anda ise en
çok paraya değer veriyoruz.
Çünkü paramızın
değeri düşük!..
Fakat öyle bir
şey oldu ki, artık neyin pahalı, neyin ucuz olduğunu asla çözemiyoruz.
****
Önceden bir
mekana gittiğinde çayın fiyatına bakardın, “Burası bize tuzlu gelir” der
çıkardın.
Şimdi böyle bir
şansımız bile kalmadı. Çay 10 lira iken, kahve 20 liraya satılabiliyor…
Pahalılık
algımız her geçen gün düştü!...
“Buna da bu
kadar para verilir mi?”
diyemiyoruz.
****
Kısa bir süre
önce sevgili eşimle birlikte İstanbul’a gitme kararı aldık.
Şöyle küçük bir
yol hesabı yaptık…
BUDO’da bilet
kalmadığından dolayı İDO’ya yöneldik…
Fakat kişi
başı gidiş fiyatı 190 lira, iki kişi 380 lira…
İDO’yla
gitmek gibi sapkın fikrimizden hemen vazgeçtik…
Arabamıza 400
liralık benzin koyduk…
Bizi
Güzelyalı’dan yola çıkartarak, FSM köprüsü hariç hiçbir yola para verdirmeden
Sarıyer’e kadar götürdü, hatta içinde benzin bile kaldı…
İşte o anda İDO’nun
biletlerinin ne kadar pahalı olduğunu anlayabildim…
****
İstanbul’da bir
mekan var…
Kadıköy-Mado’da bulunan bu mekana Kurban Bayramı’nın
son günü gittim.
Yani İstanbul’un
boş olduğu bir gün!..
Mekanın adı, Brekkie
Croissant & Cookie…
Çeşit çeşit kuruvasan ve kurabiye yapan bu mekanın önünde sıra vardı…
Biz gittiğimizde
11 masaya oturulmak için sıra bekleniyordu…
Bu kadar
bekleyemeyeceğimiz için, yiyeceğimiz kuruvasanları paket yaptırıp, gitme kararı
aldık.
Fakat, fiyatlara
baktığımızda…
Acun Ilıcalı’nın
meşhur lafı “Yok artık” demeden kendimizi alıkoyamadık.
Tatlı ve tuzlu
kategoride bulunan kuruvasanlar, 75 liradan başlıyordu 150 liraya kadar
çıkıyordu… (Belki daha fazla olanlar vardır, çok inceleyemedim…)
Ama buraya kadar
gelmişiz, methini de çok duymuşuz, yemeden gitmeyelim dedik!
Ben kaburga etli kuruvasan istedim.
Özel bir kutuya
konuluyor, yanına da soslar veriliyordu.
Evet lezzetli
olduğunu söyleyebilirim, fakat fiyat-performans açısından baktığımda bence
onun ederi o kadar olamazdı…
Brekkie
Croissant & Cookie
gün geçtikçe artan ününü fiyatlarına yansıttığını düşünüyorum.
Zaten müşteri
sıkıntısı çekmeyen bir yer olduğu için, her türlü spekülasyona açık.
Bu mekandan
başka bir yerde var mı? Pek sanmıyorum…
Bir daha oraya
gidip, yer miyim?
Onu da
zannetmiyorum.
Fakat yine de
haklarını teslim etmem gerekir….
Bunca müşterisi
olmasına rağmen, kapıda insanlar sıra beklemesine rağmen, hatta ve hatta
fiyatlarının bu kadar fazla olmasına rağmen, çalışanlarının yüzü her zaman
gülüyordu. Müşteriyi asla geri çevirmiyorlar, hatta olabildiğince kibar
davranıyorlardı. Tabi ki bu nezih mekana gidenlerin belirli bir kültür seviyesi
olduğu aşikardı fakat, yine de beklemek insanın sinirlerini gererdi. Buna
rağmen gayet anlayışlıydılar…
****
Son Not!
Daha sonra
İstanbul’da “135 liraya kuruvasan yedim” dediğimde bana gülüp “Altın
kaplama mıymış?” diye sordular…
Bu
anlattıklarımdan sonra siz olsanız bu mekana gider miydiniz?
Ayrıca, birçok
YouTuber’da burayla iligili videolar çekmişler… Tabi ki fiyatlar güncel değil,
hiçbir zaman da olmayacak.
06.08.2022 - Onuralp Özalp
Yorumlar
Yorum Gönder