Önce hayvanat bahçeleri kapansın!

2018 yılında yapılan bilimsel araştırmaya göre 7,6 milyar insan, yeryüzünde yaşayan bütün canlıların yüzde 0,01’ini oluşturuyor. Ancak buna rağmen ortaya çıktığı ilk günden beri insanlık, gezegendeki vahşi hayvanların yüzde 83’ünün, bitkilerin ise yarısının yok olmasına yol açmış.

‘Proceedings of the National Academy of Sciences’ adlı dergide yayımlanan araştırmaya göre insanlar, canlıların yok olmasına sebep oluyor. İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Prof. Ron Milo, “Biyokütlenin farklı bileşenlerini oluşturan parçalara dair kapsamlı ve bütüncül bir araştırmanın daha önce olmamasına çok şaşırdım. Umarım bu araştırma insanların Dünya’da ne kadar baskın bir rol oynadığına ilişkin bir bakış açısı sunar” ifadesini kullandı.

Fakat ne yazık ki sunmadı…

Dünyanın halen daha en vahşi ve acımasız canlısı insan!

Almanya'da bir hayvanat bahçesinde 'dünyanın en tehlikeli hayvan türü' diye bir bölüm var içindeyse sadece aynalar var.

Önceki gün 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü idi…

Ne yaptık o gün Bursa’da?

Sokak hayvanlarını sokaktan toplayıp, barındırdığımız ve adına ‘Barınak’ adı verdiğimiz alanlara çocuklarımızı götürdük. ‘Onları sahiplenmelisiniz’ mesajı verdik…

Yine ‘Hayvanat Bahçesi’ dediğimiz fakat her türlü hayvan için ‘Hapishane’ olan alana götürdük.

“Bakın, bu aslandır, bu kaplan, bu da maymun… Demir tel örgüler içindeki kelaynak, öbürü kartal… Bu sürüngene yılan denir, sudakine timsah… Aaaa bak, ayı! Kurt…”

Sanki hayvanları 3-5 metrekare alana hapsetme hakkımız varmış gibi, çocukların aklına onların üstündeki hakkımızı empoze etmeye çalışıyoruz.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “137 türden bin 106 adet hayvanın doğal koşullarına en yakın şartlarda bakım ve beslenmesi gerçekleşiyor” diyor Bursa Hayvanat Bahçesi’nde…

Hayvan severler olarak “HAYVANAT BAHÇELERİ KAPATILSIN” diye haykırıyoruz, duyan yok!..

Hadi yöneticiler duymuyor, onu anlıyoruz da… Hayvanat bahçesinin kapatılmasını istemeyen sözde hayvanseverlere ne diyelim?

Şimdi bana diyeceksiniz ki, “Hayvanat bahçeleri kapatılırsa, biz dünyanın öbür ucunda yaşayan hayvanı canlı canlı görme şansını, bunu çocuklarımıza gösterme şansını nasıl yakalayalım. Herkes dünyayı gezemiyor…”

İşte insanoğlunun ne kadar vahşi bir yaratık olduğunu bu cümleden de çıkarabiliriz. Sırf senin bencilliğin nedeniyle, dünyanın bir ucundan getirilen hayvan şehrinde müebbet hapse mahkum ediliyor.

Çocuklarımıza hayvanat bahçelerinde neyi öğretiyoruz? İnsanlığın üstün bir ırk olduğunu, bu dünyayı hayvanların doğal yaşam alanlarını elinden alarak kurduğumuzu, istersek tüm canlıların efendisi olabileceğimizi, onların canının insanların canından daha değersiz olduğunu…

 Peki hayvanat bahçeleri kapatıldıktan sonra ne olacak?

Bu sefer de Türkçesi ‘Evcil Hayvan Marketi’ olan petshop’ların kapatılmasını ve hayvanların kesinlikle satışının yasaklanmasını isteyeceğiz…

Evcil hayvan bakmak isteyenlerin ehliyet sahibi olmasını isteyeceğiz…

Nasıl bir çocuk evlat edinmek için binlerce prosedür uygulanıyorsa, aynısını evcil hayvan sahiplenmek isteyenler için de isteyeceğiz.

***

Neydi günün önemi?

4 Ekim Hayvanları Koruma günü!

***

Onları hapsederek mi koruyoruz, para verip satın alarak daha fazla satılması için mi koruyoruz. Sokaklarda özgürce dolaşmasını engelleyerek mi onları koruyoruz.

Sadece böyle özel günlerde akıllara getirerek mi koruyoruz?

***

En önemlisi…

Şimdi çok revaçta! Her belediye bununla övünüyor…

Onları kısırlaştırarak daha fazla üremelerini engelleyerek mi onları koruyoruz?

***

Son not: Önce hayvan sevgisini öğrenmeliyiz, hayvanların yaşam hakkına saygı duymalıyız, onlara alan bırakıp özgürlük vermeliyiz. İşte sonra korumaya çalışırız. Aslında hayvanları kendilerinden değil, insanların bencilce ve vahşice gerçekleştirdiği eylemlerden korumalıyız.


Bu yazı 06.10.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?