Bende yazıyorum…

Kısaca kendimden bahsetmek istiyorum. İsmimin meslekteki karşılığı 8 yıldır ‘Gazeteci. 2013 yılında stajyer olarak girdiğim medya dünyası beni bir ahtapot gibi sarmış, sarmalamıştır. Fakat, bununla kalmadım, her fırsatta medyanın dışında ilgi alanlarım oldu… Fotoğrafçılık, kameramanlık, sosyal medya uzmanlığı gibi… Bir dönem de öğretmenlik yaptım. Ve beni en çok heyecanlandıran meslek olduğuna yemin edebilirim. Kendinizi birilerine bir şeyler öğretirken görmek inanın çok heyecan vericidir. Fakat uzmanı olmadığım bir konuda uzun süre çalışamam!

Tavsiyem siz de çalışmayın. Seçtiğiniz mesleğin uzmanı değilseniz, mutlaka eğitimini alın ve her yönüyle uzmanı olun.

Ben Onuralp Özalp, bundan böyle YeniDönem gazetesindeki köşemde öğretmenler ve öğrencilerin sesi olmak için kalem oynatacağım.

***

Eğitim-Öğretimin kayıp yılı!

Tüm öğrenciler için 2020-2021 Eğitim Öğretim yılı zorlu geçti. Oysa her şeyin güzel başlayacağını umuyorduk. Okullar gecikmeli de olsa açılacaktı.

Online (Çevrimiçi) eğitimde istediğimiz başarıyı bir türlü sağlayamadık. Eğitimin sadece öğretilen dersten ibaret olmadığına bir kez daha şahit olduk. Uzmanların yıllardır söylediği, fakat kimsenin umursamadığı, tam anlamıyla eğitimin; saygı, ahlak, davranış, kavrayış ve uygulamadan ibaret olduğunu artık öğrendik. Ne acı ki bunu yaşayarak öğrendik. Yüz-yüze eğitimin kıymetini ne yazık ki bize pandemi öğretti.

Öğrenciler de şaşırdı haliyle…

Kurslara giden öğrenciler yüz yüze eğitime başladı, okullar açılınca bilgisayarın başına geçti. Vaka sayıları azaldı okula çağırıldı; vaka sayıları arttı ‘okula gelmeyin derslere bilgisayardan girin’ denildi.

Bu durumda çocuklar da ne yapacağını bilemedi.

Anne-baba korkusundan online derse katılıp, bilgisayar başında uyuklayan da oldu, ‘Kameram bozuk’ diyerek öğretmen ders anlatırken yan sekmede oyun oynayan da…

Bir öğretmen online derse 30 öğrenciyle başladı, 10 öğrenciyle bitirdi…

Göz teması kurulamadığı için ne öğrencinin ilgisi çekilebildi ne de öğretmen monotonluktan çıkabildi.

Tek kaygısı not olan öğrencinin kaygısı giderildi, haliyle öğrenci derslere bile gitmedi…

Tek kaygını evladının notlarının iyi olması olan velinin de bu şekilde kaygısı giderildi ve ‘evladım bu sene çok başarılıydı’ diyerek mutlu oldu…

Sınav zamanı geldi çattı.

Okullarda üstün başarı göstererek yüksek notlar alan öğrencilere ÖSYM acımadı. Matematik olimpiyatlarında çıkan 3 soruyu öğrencilerin önüne koydu…

Puanları biliyoruz ama…

Sonuç! Bekliyoruz…

***

Son Not: 2020-2021 eğitim öğretim yılı geleceğimiz için büyük bir kayıp oldu. Ben bu satırları yazmaya başladığımda öğrenciler ve öğretmenler tarafından sosyal medyadan sürekli istifaya çağrılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk henüz görevindeydi. Yazımı bitirdiğimde ise artık Bakan değildi… 2018 yılından beri kendi özel okulunun yanı sıra Türkiye’deki tüm okulların patronu olan Ziya Selçuk sizce başarılı mıydı?


Bu yazı 07.08.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?