Özür diliyorum…

Dün YeniDönem gazetesinde ‘Okulları uyarıyorum, denetim kapıda’ başlıklı yazım, yanlış anlaşılmaya müsaitmiş!

Birkaç yerden uyarı aldım…

Ben de özür dileme kararı aldım.

***

Bursa İl Müdürü Serkan Gür, makama geldiğinden beri yoğun bir programda çalışıyor. Bunu fark ediyor, takip ediyoruz.

Daha doğrusu artık takip bile edemiyoruz. Günde 2-3 programa katılan Serkan Gür’ün hızına yetişmek inanın mümkün değil.

Genç bir İl Milli Eğitim Müdürü, Bursa’da eğitime büyük bir kazanç sağlayacak anlaşılan…

Gelelim konumuza… En azından şimdilik çalışmalarından memnun olduğum bir kurum müdürünün yazılarımdan dolayı yanlış anlaşılmasını istemem.

Dünkü çıkan yazımın başlığı tamamen benim yorumuma dayanmaktadır. İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür, böyle bir ifade kullanmamıştır.

***

Özel okulların bazılarında bu not haksızlığı benim kanayan yaramdır. Bu yara belki de görüş açımı aşırı derecede değiştiriyor olabilir. Tarafsız olduğumu da söyleyemem…

Bir öğrencinin notu haksızca, sırf okul idaresi istiyor diye yükseltiliyorsa, devlet okullarındaki çocukların puanları düşük kalıyorsa, üniversite sınavına girerken gelen okul puanıyla devlet okulundaki çocuğun önüne binlerce kişi geçiyorsa, ben tabii ki taraf olacağım.

Bu hassasiyetimi bizatihi Sayın Gür’e aktardım. Tekraren yazıyorum. Kendisi de “Haksız not verilmesine kesinlikle karşıyım” dedi.

Artık bu konudan haberdar…

Peki bu cümlenin ardından gereği yapılmaz mı? Özel okullar denetlenmez mi?

Denetlenecektir, denetlenmelidir…

Hatta geçmişe yönelik denetlenmelidir.

Soruyorum size; bir okulda tüm öğrenciler tüm sınav ve sözlü notlarından tam 100 puan alabilir mi?

Böyle bir şey olabilir mi?

***

Açık çağrımdır, bütün okullar öğrencilerinin sınav sonuçlarını kamuoyuna açsın! (Tabi ki böyle bir şey kişisel haklara aykırı…)

***

Önceden müfettişler gezerdi okulları…

Tabii müfettişler gelemden 2-3 gün önce haberdar olurdu okullar. Defterleri incelerdi, öğrencilere sorular sorarlardı. Bir anda baskın yapar gibi girerdi hatta sınıfa, biz öğrenciyiz tabii öğrettikleri gibi sanki haberimiz yokmuş gibi yapardık.

Sonuç…

Hiçbir şey çıkmazdı tabi…

***

Hadi ben bir açık çağrı da SGK’ya yapıyorum. Özel okulları denetleyin ve öğretmenlerin doğru şekilde sigortaları yatıyor mu, maaşları vaktinde ödeniyor mu bir bakın.

Nelerle karşılaşacaksınız?

Maaşı ödenmeyen öğretmen, sigortası eksik gösterilen öğretmen, öğretmenin fazla derse girmesine rağmen az derse girdiğini gösteren belgeler… Daha niceleri…

***

Son sözüm!

Ben gazeteci olarak bir şeylerin farkına varılmasını sağlamaya çalışıyorum. Başka bir gayem yoktur.


Bu yazı 22.10.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?