Ben Bir Öğretmendim,



Annemin babamın benim için gecesini gündüzüne katan ve benim öğretmen olabilmem için milyonlarca para harcayan. Beni zorla cemaatin dershanesine gönderen. “-ki o zamanlar ÖSS’yi kazanmanın tek yolu olarak gösteriliyordu”…
Evet, her şehirde bin bir isimde olan cemaat dershanelerden birine gittim. Evet, eğitim fakültesini kazandım. Evet, yine bin bir zorlukla ‘abilere, ablalara’ gittim. Zorla dinlettiler bana o kasetteki ağlayan şarlatanın sesini. “Gitmeyeceğim ulaaaannn” dememe rağmen gene gittim.
Üniversiteyi kazanınca “tamam artık peşimi bırakırlar” sandım, şehir otogarında karşıma çıktılar.
“- buyurun okula kayıt olmaya götürelim.
-   Teşekkürler ben giderim
-   Hayır hayır, falanca kişi aradı size yardımcı olmamı istedi ben götürmek zorundayım.
-   İyi peki gidelim.
Kayıt oldum. Kendi şehrime döneceğim, yine o abi/abla
-   Hayırlı olsun. Nerede kalacaksın?
-   KYK’ da
-   KYK çıkmaz sana, gel KYK çıkana kadar bizde misafir ol.
-   İstemem teşekkürler.
Şehre döndüm. Anne, babam dahil herkes beni orada kalmam konusunda ikna etme peşinde hatta, babam orada kalmazsam para yollamayacağını söylüyor. Ehh el mahkûm kalacağız.
Okul başladı. Bende artık bir Abi/Abla ‘yım. Beş öğrencim var sürekli gelen. Öğretmenim ya hani ders çalıştıracağım. Sınavlarıma çalışamama uğruna o beş öğrenciye ders çalıştırdım. Hâlbuki ne gerek vardı?
Kasetlerde ağlayan herif yüzünden tüm din duygularım silindi. Ona Mesih diyorlar. Bana onun adına dua ettiriyorlar. Sonunda dayanamadım. Sikerim sizi de mesihinizi de lan. Ateistim ben…
E haliyle kovulduk ışık evinden. E haliyle eve de gidemedim bir daha. E haliyle çalışmak zorunda kaldım. Sabahlara kadar taksi sürdüm. Her çeşit sarhoşla, dinciyle, liberalle, komünistle karşılaştım. Hiç birinin diğerinden farkı yok.
Öyle böyle bitirdim okulu. Çalışmaya devam ettim. İnadına gitmedim evime.
KPSS’yi girdim. İlk seferim olmasına rağmen çok güzel bir puan aldım. Geçen sene girseydim kesin şimdi öğretmendim. Ama hala öğretmen oldum diyemiyorum çünkü daha mülakata gideceğim.
Mülakata gittim.
Buyur ettiler…
Dakika bir, gol bir.
Hangi dershaneye gittin?
-Cemaat
Üniversitede nerede kaldın?
-Işık evinde
Namaz kılıyor musun?
-Hayır
Oruç tutuyor musun?
-Hayır
Terörist misin?
-Hayır
Biz sana döneriz.

Hı hı tabi…
Siz önce bir dönün, önümdekini kaldırın, arkadan haber veririm ben sana…


Not: Bu yazı tamamen bir hayal ürünüdür. Ama siz bunu gerçek algılayın…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?