Ulaşım da bir numara şehrim...


Üniversite'de okurken beni özleyen aileme sürpriz yapmak için bir anda 17 aracına bilet aldım ve otobüse bindim. Bursa'ya geleceğimden de kimsenin haberi yoktu. Planıma göre 17 aracı 22 de Bursa terminalinde olacak, oradan 95 no'lu sarı otobüse binerek Esentepe'ye geleceğim, oradan da Mudanya minibüslerine binerek Güzelyalı kestirmesinde inecek, eve yürüyecektim. Tahminlerime göre 23.30 civarlarında evde olacaktım.
 Ama beklenmedik bir şey oldu. Bindiğim otobüs Balıkesir'e gelmeden yavaşlamaya başladı. Koskoca duble şeritli yolda adeta saatte 40 km hızla gider olduk. Zar zor Balıkesir terminaline girdik. Herhalde otobüs değiştiririz artık dedim. Ama yolcu bindirip indirene kadar otobüsün motoruna baktılar bir şeyler yaptılar, aynı otobüse tekrar bindik. Balıkesir'den hızla çıkan otobüs susurluğa gelmeden tekrar arızalandı bu sefer baya bildiğin dörtlüleri yaktı kenara çekti.Herhalde arkadaki başka otobüse bineceğiz derken, İzmir'den kalkan 18 aracı geldi, arkamıza yanaştı, farları açtı şoförler motordaki sorunu tamir etmeye çalıştı. Sonra bir ara İzmir'den kalkan 19 aracı yanımızdan hızla geçti. Nerden baksanız 2 saatimizi yedi bu otobüs firması. Sonunda yapıldı, otobüse bindik çıktık yola, Susurluk'ta yolcu indirdi, bindirdi. Neyse sonunda artık durmadan Bursa'ya gideceğiz derken Otobüs firmasının Susurluk'taki dinlenme tesisine girdik. Yarım saat daha kaybettik tabi. Daha sonra Mustafa Kemalpaşa terminali arkasından geldi ve sonunda Bursa'ya ulaşabildik...
Şükürler olsun saat 1'de olsa, sonunda kendi topraklarımdayım dedim.
Ama sevincim uzun sürmedi. Öncelikle Burulaş'a ait sarı otobüslerin peronlarına gittim. O da ne bir tane bile otobüs yok. Taksiyle Mudanya'ya gitsem en az 70-80 lira vereceğim. İzmir'den Bursa'ya 40 liraya geleyim. Terminalden Mudanya'ya 80 lira "vay bee" dedim bir an. Babamı aradım açmadı. Yapacak bir şey yok mecbur otoparka gittim birine yarandım. Kendimi Emeğe attırdım. Babamı gene aradım. Gene açmadı. İzmir'de çoğu zaman paramız bitince otostop çeker gideceğimiz yere otostopla giderdik. Bursa'da da deneyeyim dedim bende. Bir tane araba yavaşlamadı bile. Bir de İzmir'e gavur deriz. Yolda kalana yardımcı olurlar bu İzmirli gavurlar. Neyse karar verdim babam açana kadar arayacaktım. Ama küçük bir sıkıntı var şarjım bitmiş. Oturdum kara kara düşünürken yakında bir benzinlik buldum. Oradan arayayım en iyisi dedim en azından telefonumu falan şarj ederim. Telefonu şarj ettim. Telefonu açtığımda annem de, babam da beni defalarca aramışlar. Ehh merak etmişler tabi gecenin bir vakti 10 defa aramışım onları. İçim rahatladı şimdi beni merak ettikleri için de uyumamışlar. Aradım tekrar babamı;
Alo, baba...
Oğlum ne oldu hayırdır?
Baba ben Bursa'dayım. Ama eve gelemiyorum.
Neredesin terminalde mi?
Hayır baba, Emek'te benzinlikteyim. Gelip beni alabilir misin?
Tamam. Bekle orada.
Babamın sesindeki şaşkınlık yerini kızgınlığa bırakmıştı. 15 dakika sonra yanıma geldi.
Neden bu saatte geliyorsun?
"Baba ben erken gelip size sürpriz yapacaktım güya ama bindiğim otobüs arıza yaptı. Terminalde gece 00.00'dan sonra otobüs yokmuş, otostop çektim kimse almadı." Gibi başımdan geçenleri kısa ve hızlı bir şekilde anlattım.
O gün anladım ki. Bursa ulaşımda gerçekten bir numara. Ama sadece gece 00.00'a kadar. 00.00'dan sonra, ne otobüs firmalarının özel servisleri ne de Burulaş'a ait otobüsler çalışıyor.
İzmir'de öyle alışmışım ki "gece kuşu" denilen Eshot Otobüslerine, otobüs firmalarının her ilçeye servisine. İzmir'den sonra Bursa'daki ulaşım gerçekten bir numara olduğunu anladım.

NOT: 'Bukart' fiyatlarında ki farkı daha sonra bu köşe'de olacak....

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?