Sinopsis

Ben hep sinemacı olmak istedim. Gittim bölümünü okudum. Bu ülkede dizilere, filmlere dava açılıyorsa, insanlar bu dizi,filmlerden etkileniyor demektir. Ehh etkileniyorlarsa da mesajlar doğru şekilde ulaşılıyor demek.
Ben de bu yüzden bir hikaye yazayım dedim. Belli mi olur belki ilerde filmini de çekerim. Hikayem kısa ve öz hemde dava açılacak cinsten. Kısaca bahsedeyim.

Koray ile Menekşe

Koray 12, Menekşe 14 yaşında iki kardeştir. Ailesi ve arkadaşları ile birlikte Ankara'dan,  Sivas'a şenlikler için giderler. Sivas'a vardıklarında Koray ailesiyle birlikte annesinin bir akrabasına gider. Menekşe arkadaşlarıyla birlikte kalır. Şenliklerin ilk günü hem eğlenceli hemde yorucu geçer. Burciye medresesinde imza günleri, söyleşiler yapılır, şarkılar söylenir, hatta babaları İsmail bey'de "halk gecesi" etkinliğinde saz çalar.
Ertesi gün anne ve babaları ile kültür merkezinde buluşmak için yola çıkılır. Koray ve Menekşe Kültür Merkezi'ne daha önce varır. Seegiler gezilir Aziz Nesin'le fotoğraf bile çektirilir. Yemek yemek için Koray ve Menekşe Cumhuriyet lokantasına giderken anne ve babaları Kültür Merkezi'nde kalırlar. Bu sırada nereden geldiği belli olmayan bir taş babanın gözlerinin önünden geçer. Bir an da sarıklı, sakallı, terlikli, cübbeli koca koca adamlar tarafından taşlı sopalı saldırıya uğrarlar. Kültür Merkezi'ndeki insanlar panikle kaçışmaya başlar, İsmail karısının elinden tutarak atka bahçeden kaçmaya çalışırken kadının kafasına bir taş isabet eder vr kadın bayılır... Gözlerini akrabasının evinde açar yanında kocası da çocukları da yoktur. İsmail bey çocuklarını bulmak için Cumhuriyet lokantasına gittiğinde orası çoktan dağıtılmış durumdadır. Çocuklarını bir otele götürdüklerini öğrenir. Kendisi de halk evine sığınır...
Menekşe ve Koray yemek yerken birden neye uğradıklarını şaşırır. Bir anda taş yağmuru üzerlerine gelmektedir. Birbirlerinin elinden tutarak kaçmaya başlarlar. Annelerinin eniştesi tarafından fark edilerek, şenliğe gelenlerin kaldığı otele giderler.  Menekşe ve Koray'ı orada bıraktıktan sonra diğer yakınlarını bulmak için koşmaya başlar. Menekşe ve Koray otel içinde brirbirlerine satılarak beklemektedirler. Otele giren herkesin bir yerlerinde yaralar mutlaka olduğunu hayretle izlerler. Bu sırada dışarıdan tekbir sesleri gelmekte ve zamanla bu sesler yakınlaşmaktadır... sloganlar atılmakta ölümler istenmektedir. Menekşe ve Koray bir koltuğun altına saklanarak bulunmamaları için dua ederler. Bu sırada otelde yangın başlamıştır. Dışarıda ki kalabalık yangının büyümesi için elinden geleni yapmaktadır.  İtfaiye'nin geçmesine izin vermemiş, yangını daha da büyültmüşlerdir.  Tekbir, sloganlar ve bağırışmalar birbirine karışır. Zaman geçtikçe kalabalık azalmaya başlar. itfaiye yangına müdahale eder ve kurtarma işlemi başlar... Sonunda kalan enkaz ve cesetlerdir. 37 kişinin cesedi çıkar Madımak Oteli'nden.
Menekşe ve Koray yanarak, birbirlerine sarılmış halde bulunur.

Evet bizim hikâyemiz burada bitiyor... Bu filme dava açacak arkadaşlara söylüyorum.  Davalarınızı birleştiririn sürekli sizin için gelemem mahkemeye... Ayrıca ben fakir adamım davalarınız lütfen manevi olsun yada en azından 1-2 litalık sembolik olsun...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?