Farkındalık mı, fişlemek mi?

 



2 Nisan dünyada otizm farkındalık günü olarak kutlanıyor. Bursa’da da birçok belediye bu güne dikkat çekmek adına farklı çalışmalara imza attıklarını yerel basına gönderdiği bültenlerle göstermiş durumda.

Fakat bunlardan biri var ki, farkındalık mı yaratıyor yoksa otizmli çocukları fişliyor mu belli değil.

İnegöl Belediyesi’nden bahsediyorum.

 

İnegöl Belediyesi, tam da 2 Nisan Dünya Otizm Günü’nde resmi web sitesinde “Otizmli Çocuklar Ayçiçeği Kartıyla Fark Edilecek” başlıklı bir haber yayınladı. Bu haber aynı zamanda yerel basına da gönderildi. Haberin içeriğine buradan ulaşabilirsiniz.


YAKA KARTLARIYLA GÖSTERECEKLER

Yayınlanan habere göre, Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl Belediyesi’nin hazırladığı Ayçiçeği Yaka Kartlarını şehirdeki tüm otizmli çocuklara ulaştıracaklarını, bu sayede otizmli bireylerin toplum içerisinde fark edilebilir olacağını söyledi.

Yani ilçedeki otizmli bireyler bu yaka kartlarını takarak kendilerinin otizmli olduğunu başta İnegöl halkı olmak üzere tüm kamu ve kurum çalışanlarına gösterecek.

Şimdi bu farkındalık yaratmak mı yoksa, otizmli bireyleri fişlemek mi? Oldu olacak bir de kollarına yıldız taktırsaydınız.

 

HASTALIKLARI FARK EDİLMİYOR

Haberde ayrıca bu uygulamaya başlama nedenleri de şu sözlerle ifade ediliyor: “Fiziksel olarak hastalıkları fark edilemeyen ve bu nedenle toplum içerisinde hem aileleri hem kendileri sorun yaşayan otizmli bireyler için Ayçiçeği Yaka Kartı uygulaması başlatıldı.”

Hastalıkları fark edilmeyen otizmlileri fark edin ki ona göre davranın…

“Yaka kartlarıyla fark edilecek olan otizmli bireyler ve ailelerinin, bu uygulama sayesinde topum içinde daha rahat sosyalleşebileceği düşünülüyor” iyi niyetli olduğunu düşünmek istediğimiz İnegöl Belediyesi’nin hangi sosyal kurum ile çalıştığını merak ediyorum. “Çocuğun yaka kartı varsa bu otizmlidir” diyerek “Hadi onunla oynayalım” demek isteyecek kaç çocuk tanıyorsunuz?

Otizmli bireyleri topluma kazandırmak yerine onları toplumdan ayırmayı tercih etmişler…

KABAHATE KILIF DİKMEK

Belediye Başkanı Alper Taban’ın açıklamaları ise ‘Özrü Kabahatinden Büyük’ dedirtecek cinsten.

“Çocuklar çok hareketli olduğu için ve dışarıdan bakıldığında fark edilemedikleri için aileler çocuklarını kontrol edemiyor gibi bir görüntü oluşuyor. Bu konuda toplumumuzun duyarlılığını ve farkındalığını arttırmak istedik. Bununla ilgili de ailelerimizle yaptığımız görüşmeler neticesinde otizmin de simgesi olan ayçiçeği sembolünü kullanarak vatandaşımızın dikkatini çekmek istiyoruz.”  

“Dikkat!.. Eğer İnegöl’de çocukların ‘Ayçiçeği yaka kartı’ varsa. Bu çocuk otizmlidir” algısından başka hiçbir işe yaramaz bu yaka kartları. Sanırım amaç burada ailelere acımak ve otizmli çocuğunun olduğunu İnegöl halkına duyurmak.

 

İnegöl Belediyesi’ne tavsiyem, bu uygulamaya geçilmeden önce uzmanlardan yardım alınması ve aileler ile çocukların sosyal, psikolojik etkilerinin göz önünde bulundurulmasını sağlamak.

Farkındalık ile fişlemek arasındaki o ince çizgi geçilmesin…

Farkındalık bilinçlendirmeyle olur. Fişlemek, etiket yapıştırmakla.

Hiçbir çocuk kendisine etiket yapıştırılmasını hak etmez. Eğer farkındalık yaratılacaksa halkınızın bilinçlenmesini sağlamalısınız. Otizmli bireylerin sosyalleşmesi için eğitim kursları açmalı, bu konuda dikkat çekmelisiniz. Yaka kartı takarak farkındalık artmaz, ötekileştirme artar.

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?