Öfke ateşin cürmün kadar yer yakar Türkyılmaz!..

İzin günümde Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın günler öncesinden duyurduğu (6 Nisan 2018) “İddialara yanıt vereceğim’ basın toplantısına katıldım. Konu birkaç gün önce İHA’ya düşen; ‘CHP’li belediye zeytinlikleri katlediyor’ haberini yalanlamaktı. Yalnız bu toplantıya bir gazeteci olarak değil, Mudanya’da doğmuş, büyümüş bir vatandaş olarak katıldım. Amacım gerçekten de Mudanya’da talan edilen zeytinliklerin nasıl yok edildiğini öğrenmekti.
Öğrenebildik mi peki?
Tabii ki hayır!
***
Basın toplantısına benim gibi çok sayıda vatandaş katıldı, demek isterdim ama maalesef, benim gibi olmayan çok sayıda Türkyılmaz yalakası ve belediye personeli katıldı. Türkyılmaz bir türlü değiştirilmesine izin verilmeyen makam aracından indi. Uğurmumcu Kültür Merkezi’nin önündeki kalabalık bir anda etrafına toplandı. ‘Başkanım arkandayız’ mesajları havalarda uçuştu haliyle.  Türkyılmaz da Şehir Plancıları Odası Eski Başkanı olduğunu öğrendiğimiz başkan yardımcısı Hakan Karademir’i bir yanına, Servet Usta’yı da diğer yanına alarak kürsüye çıktı.
***
Dört yıllık belediye başkanlığı döneminde bir karış alanı imara açmadıklarını söyleyerek başladı basın-yalaka-personel toplantısına. Sonra ekledi: ”Doğruluğumuzdan ve dürüstlüğümüzden hiç ödün vermedik. Mudanya’da haramilerden, hırsızlardan ve hainlerden olmadık.”
“Seçimlere bir yıl kala Türkyılmaz’ı seçtirmek istemeyenlerin algı operasyonudur bu” dedi. Geçmiş dönem Mudanya’nın yüz karasıdır. Biz Mudanya’nın kara yüzünü ak’a çıkardık.” gibi şeyler de söyledi. Yani tam bir şov havasına büründü Türkyılmaz…
Olayı öyle abarttı ki, “Ölüm tehditleri almama rağmen…”  diye bir cümle dâhi kurdu.
***
“Vay bee” dedim kendi kendime… Bizim başkan “Büyük adammış” dedim.
Ama bazı noktalardaki şu sözlerine ben de imzamı atarım.
“Bazı kalemi satılık gazeteciler var. Bunlar gazeteci değil adeta tetikçidir. ‘İ’ nokta ‘H’ nokta ‘A’ nokta dedikleri haber ajansı bizden önceki belediye başkanı ile reklam anlaşması yapmış para karşılığında haberlerini yayınlıyorlarmış. Bize de geldiler. Biz ‘Olmaz’ dedik. ‘Reklam anlaşması yapmayacağız’ dedik. O tarihten bu yana Mudanya Belediyesi’ni kötüleyecek ne kadar haber varsa hepsini yaptılar. Bunlar gazeteci değil, tetikçi oldular. O zat (Eyüp Araz) ile Mudanya hakkında bir haber yapıyorsunuz. Konunun muhatabı Mudanya Belediyesi, konunun muhatabı Hayri Türkyılmaz o zaman açın da bir sorun bunun bir doğruluğu var mı, gerçekliği var mı? Ama sormazlar… Çünkü onlar gazeteci değil.”
Tamam tamam her sözüne katılmasam da İHA hakkında söylediklerinin bazılarında çok haklı. Bir gazeteci olarak biliyorum ki, İhlas Haber Ajansı belediyelerle anlaşma yapar ve belediyelerin basın sorumlularının yapmış oldukları haberleri kopyalayıp yapıştırarak servis eder. Hatta bunları okumaz bile. Çünkü, bültenlerden yapılan imla hataları direkt olarak İHA’nın haberinde de geçer. Bursa’da sadece Mudanya Belediyesi para ödemiyor oraya. E ödemeyince de övücü haberlerini de yayınlatamıyor tabi…
***
Bu haberde şöyle bir gerçeklik var. Daha doğrusu büyük bir iddia var. ‘Zeytinlik alanların imara açılması.’ Aslında bu haber tek cümle ile özetlense yeterdi. “Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz hakkında imara açılan bazı zeytinlik alanlar nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verildi.” Derdim kimseye buradan gazetecilik dersi vermek değil ama asıl haber budur. Dallandırıp budaklandırmaya gerek yok.
***
İHA’nın gazetecilik adına…
1980 yılından beri hayatı Güzelyalı’da ve CHP’nin içinde geçmiş, CHP-DSP koalisyonu ile Mudanya ve Güzelyalı belediyelerinin DSP adaylarına geçmesi için çalışmış, Deniz Baykal’ın baskıcı yönetimine karşı çok sevdiği partisinden istifa etmesine rağmen yine de CHP’nin Mudanya’da seçim kazanması için mesai harcamış, Güzelyalı Belde Başkanlığı yapmış, Mudanya CHP İlçe Yönetiminde aktif görevler almış ve konuyu savcılığa taşıyarak suç duyurusunda bulunmuş…
Eyüp Araz’ın görüşlerine başvurması da gayet normal karşılanmayacak da ney normal karşılanacak!?
Tabii Türkyılmaz açıklamasında ‘O zat’ dediği Eyüp Araz’a da demediğini bırakmadı. “O zat’ın hatalı imar planları sırasında 4 katlı bina yapması için AKP’li Güzelyalı Belediyesi imar izni veriyor. Daha sonra Mudanya Belediyesi bu imar iznini iptal ediyor. Mudanya Belediyesi’ni CHP kazanınca kendi çıkarları doğrultusunda 4 kat almak istedi. Bunun için bize yüzlerce adam gönderdi biz kanuna aykırı diye izin vermedik. Mudanya’daki sit alanında kaçak inşaatları var” daha fazla yazamayacağım midem bulanmaya başladı bu abartılmış yalanlardan.
***
Yani özetle Hayri Başkan diyor ki, “İHA reklam istedi vermedik diye bizim hakkımızda kötü haber yapıyor. Kalemleri satılık. Eyüp Araz, istekleri olmadığı için bizim alehimizde konuşuyor” hatta daha önce de Semra Teke hakkında ne demişti, “O satılık kalemin gazetesine Mudanya Belediyesi’nden bir reklam bile alamayacak…”
***
Sayın Türkyılmaz nasıl da özetlemiş satılık kalemleri… Kimmiş o satılık kalemler? Mudanya Belediyesi’nin reklam vermediği, gazetelerin yazarları, muhabirleri…
***
Onlar satılık kalemler ama…
Her gün belediye bünyesindeki basının gönderdiği haberleri sütunlarına koyan gazeteler, sayfa sayfa reklam verdiğin gazetelerin köşe yazarları, Mudanya Belediyesi hakkında kötü bir şey duyduğunda ilk önce seni arayarak ‘Nedir bunun aslı’ cümlesini kurarak ‘Seni nasıl kurtarırız’ diyen köşe yazarları satın aldığın kalemler değil mi?
***
Evet, maalesef gazeteler artık mesleğinin gereklerini yerine getirmeyen gazetecilerle dolu. (Buna bende dâhilim…) Bugün gazete sütunlarını dikkatle inceleyin. Araştıran, sorgulayan, bulan ve ortaya çıkaran kaç haber bulacaksınız o gazetelerde.
Şimdi bulduğunuz gazeteleri daha dikkatli inceleyin. Bunlardan kaç tanesi hem yerelde hem ulusaldaki mevcut yönetimlerle alakalı?
***
İşte 2013 yılında Gezi Parkı olaylarıyla satılmış olduğu tescillenen yazılı ve görsel medyanın gerçek yüzü. Güç kimdeyse, yazılı ve görsel medya onun emrinde. Türkyılmaz’da bunu çok iyi biliyor ve bunu kendine göre çok güzel kullanıyor.
***
Bize asıl doğru bilgiyi yine sosyal medya veriyor.
***
Şimdi gelelim asıl konumuza. Mudanya Belediyesi’nin plan değişikliği ile zeytinlik alanların talan edilerek şantiyeye döndürme mevzusunu bize Başkan Yardımcısı Hakan Karademir hazırladığı sunumla anlattı.
Pardon, asıl doğru cümle, hazırladığı sunumla kendine göre anlattı. Anlatılanlara göre Mudanya Belediyesi çok masum. Karademir, içişleri bakanlığından gelen görevlilerin 627 dosyada sorun bulduğunu fakat bunların sadece üç tanesinden Hayri Türkyılmaz için soruşturma izni verildiğini söylüyor. 624 tanesinin ise CHP’den önceki belediyelerin olduğunu açıklıyor. Toplantı sonrası konunun muhataplarına sordum tabii işin gerçeğini. ‘Hayır’ dediler. “Hayri Türkyılmaz için 3, Hasan Aktürk için 4, Erol Demirhisar için 1 dosyadan soruşturma izni çıktı”  dediler.
Karademir bunları anlatıyor…
Toplantıda değil ama nedense çıktıktan sonra aklıma bir soru takıldı. Tekrar arayıp da sormadım. Kardemir, genelde imar planlarının Büyükşehir meclisince onaylanarak hayata geçildiğini aktardı. Peki, senin bu bildiğini İçişleri Bakanlığı’nın görevlendirdiği ‘Bilirkişiler’ bilmiyor muymuş? Biliyorlarsa neden Türkyılmaz ve Mudanya Belediyesi’nin 55 meclis üyesine soruşturma izni vermişler?
***
Karademir’den daha sonra sözü yine Başkan Türkyılaz’a bıraktı. Türkyılmaz da şov yapmaya kaldığı yerden devam etti.
Bu sefer hedefinde kim vardı dersiniz?
Yine satılık medya ve Mudanya İnsiyatif Gurubu.
Ölüm tehdidi aldığını söyleyen Türkyılmaz, aynen şu cümlelerle tehdit etti:
Bu haberleri yapan, yaptıran, konuşanlar Mudanya’da barınamayacak. Barındırmayacağız. Haramiler, hırsızlar ve hainler size söylüyorum… Topu topu 23 kişisiniz… Mudanya’nın sokaklarında gezemeyecek hale geleceksiniz.”
***
Barışın ve kardeşliğin şehri Mudanya’dan selamlar…
***
Son Söz: Bu yazı aslında burada bitecekti fakat basın toplantısı sonunda gazeteci arkadaşlarımla çay içtiğimiz yakınlardaki bir kafeye toplantıdan çıkan bir kadın geldi. O da bize şu cümleleri söyledi: “Lütfen doğruları yazın. Mudanya’da CHP’li hainler var. İşte, bu Eyüp Araz, Hüseyin Ihlamur ve daha bir sürü isim… Bunlar hiç hazmedemiyorlar. Yalan söylüyorlar...” Şahsi fikrim şu: Türkyılmaz’ın Barış ve Kardeşlik sözlerinin arkasındaki kibir ve nefret tüm yalaka ve yandaşlarına sıçrama yapmış. Hepsi aynı cümleleri, aynı sözleri aktarıyor. Bu durum sosyal medyada da aynı. Sanki buna benzer bir şeyi, AKP’liler de Tayyip Erdoğan için yapıyor gibi geldi bana…

Son cümle: Bu yazıda uzun olduğu için attığım paragraflar var. Ama ne yaparsam yapayım anca bu kadar kısaltabildim. Buraya kadar okuyan olursa kendisinden zamanını aldığım için özür dilerim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Aday olursa Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatı bitebilir!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?