Önder Tanır’ı tanır mısınız?

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ı, YeniDönem gazetesi olarak makamında ziyaret ettik. Bize tek tek ilçede neler yaptıklarını anlattı. Kestel hakkında her şeyi zaten haberlerimizden okuyabilirsiniz.

Ben ise size gözlemlerimi aktaracağım.

Mesela Başkan Önder Tanır’ın odası öyle şaşalı ve abartılı değildi. Herhangi bir ofis veya genel müdürün makamına benziyordu.

Yani öyle aman aman büyük paralar harcanmış, başkanın zevkine göre dizayn edilmiş bir havası yoktu.

Pandemi koşulları hesap edilmiş, odada bulunması gereken kişi sayısı hesaplanmış ve mobilyalar ona göre sosyal mesafeye uygun bir şekilde yerleştirilmişti.

Rahat bir ortamı vardı yani…

****

Bazı başkanlar makam odalarının kapılarını hep kapalı tutar. Bazı başkanlar ise makam odalarının kapısını söktürmüştür ama özel kalem müdürlüğünün odasının kapısı kapalıdır. Bazı başkanların da makam odalarının kapısı yoktur, özel kalem müdürlüğünün kapısı açıktır ama kendisi hiç o makamda değildir.

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın da makam odasında bir kapı var ve fakat görevini yapmıyor!.. Her daim açık. Özel kalem müdürünün ise herhangi bir kapısı yok. Gelen içeri girmek için sırasını bekliyor.

Her şey net ve şeffaf!..

****

“Rozetimizi çıkararak göreve başladık” dedi Başkan Tanır.

Bu ne demek, “Ben artık partinin bir başkanı değil, vatandaşın başkanıyım.”

“72 bin kişi de benim için aynı” dedi.

“Hak edene hak ettiğini hizmeti sunarız, ama hak etmeyene araya kimi koyarsa koysun o hizmeti alamaz” açıklaması yaptı.

Bu sözler her yiğidin harcı olamaz. Başkan Tanır’ın koltuğunu korumak için birilerinin işlerini görmek istemediği çok belli.

Bu cümlelerin, kelimelerin üzerine basa basa tekrar etti.

****

Sanayi ve tarım kenti tanımlaması yapılıyor Kestel için. “Sanayi güzel hoş da bir de her gülün dikeni var, havamız çok kirleniyor” dedi.

Nasıl yani?

Bunu söyleyen bir belediye başkanı mı diye ısrarla baktım gözlerine. Evet o…

Hava kirliliğini önemseyen bir Belediye Başkanı.

Doğup, büyüdüğü topraklar Kestel. Gözlerinin önünde eriyip gitmesine dayanamıyor. Bu yüzden her adımında doğa ve tabiat var.

Mesela sanayi kuruluşlarına hava kirliliğini önleyici filtreler taktırmak zorunda bırakıyor. 2022 yılının sonuna kadar bu işi bitirmeyi planlıyor.

Mesela kaçak yapılaşmaya göz açtırmıyor. “Hiç kimse benim şehrimi bozamaz” demek istiyor…

Yani sadece parklar yaparak yeşillendirmiyor, yeşil kalmasını sağlıyor. Havasının kirlenmesini engelliyor.

****

Çocukluğunda yediği Kestel çileğinin tadını arıyor mesela… Bu yüzden ahududuyu bırakmaya niyeti yok.  Ahudududa Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 80’i Bursa’dan,  bu oranın yüzde 85’i de Kestel’den karşılanıyor. Ahududu başta olmak üzere tüm ürünlerde iddiasını sürdürmek istiyor.

Tam konu buraya gelmişken bize birer de şerbet söylüyor.

Şerbeti içiyoruz, utanmasam bir bardak daha isteyecektim. Tamamen doğal meyvelerin suyundan yapmışlar… Şöyle buz gibi… İçimiz ferahlıyor adeta… Şifa niyetine…

Tamam tamam canınız çekmesin daha fazla uzatmayayım…

*****

Kentsel dönüşüme geliyor konu.

Yüz ölçümü açısından Bursa’nın 4.cü büyük ilçesi Kestel. Büyük olmasına büyük ama yarısı ormanlık alan, diğer yarısı da tarım arazisi.

Kestel daha fazla büyüyemez yani.

Kent mecburen yerinde dönüşmek ve büyümek zorunda.

“135 bin nüfusu kaldırabilecek altyapıya sahip misiniz?” diye soruyorum.

“Şu an altyapımız yeterli belki biraz daha zorlayabiliriz ama 135 bin nüfusu kaldıracak alt yapıya sahip değiliz. Fakat bu nüfusa 10 yıl içerisinde ulaşılması düşünülüyor. Yani zamanımız var. Bu araştırma yapılır yapılmaz altyapımızı buna uygun hale getirmek için harekete geçtik” yanıtını veriyor.

Bakın net ve açık!..

Lafı dolandırmıyor…

Karşımda bir siyasetçi değil de…

******

Son Söz!

Sanırım Önder Tanır’ı biraz da olsa tanıtabilmişimdir.

Lakin, aynı zamanda diksiyon eğitimi verdiğim için konuştuğum kişilerin diksiyonlarına dikkat ederim.

Tanır’ın diksiyonu gerçekten çok güzeldi. Yaklaşık bir buçuk saat yüz yüze konuştuk. Bir kez olsun asalak ses çıkardığını duymadım. Düşünce sesi hiç çıkarmıyor. Nefesini güzel kullanıyor ve yarıda tıkanmıyor. Tonlama ve vurguları çok net!..

Tanıdığıma memnun oldum…


Bu yazı 29.11.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?

Çatısız evleri dönüştürün!