Kara listeye girmek istemeyiz!

Bankalarda kara listeler var biliyorsunuz.

Bu kara listeye girenler bir daha hiçbir bankadan kredi alamaz duruma geliyor.

Kara liste, “eşittir borcuna sadık olmayan” demek.

Şimdi, siz gidip bankadan kredi çekseniz, çektiğiniz kredi ödenmeden işten ayrıldınız… İşten ayrıldıktan borucunuzu ödeyemezseniz  size önce ihtar, sonra da haciz gelir…

Bir geliriniz varsa direkt olarak el konulur zaten…

Yani maaş alamaz duruma düşersiniz… Tabi geçinmek için başka yollar denemeye başlarsınız. Ama banka sizin peşinizi bırakmak hiçbir şekilde…

Önce varsa sizin mal varlığınıza gözünü diker.

Yani “borcunu ödedin ödedin… Ödemezsen elinden arabanı, evini, toprağını bile alırım” der…

Devlet de ona bu hakkı verir.

****

Peki daha büyük bir kurum borç alır da ödeyemezse ne olur?

Mesela sizin bir ülkeniz var. Ülkeyi yönetmek için dış borç aldınız. Bu dış borç faizle birlikte katlandıkça katlandı.

Ülkenin geliri bu borcun faizini ödemeye bile yetmiyor.

Sırf, ülkenizde sıkıntı çıkmasın diye Merkez Bankası’nda para bastırırsanız… O zaman da karşılıksız para basıldı diye hem enflasyon alır başını gider hem de paranızın değeri ortadan kalkar…

****

Peki dışarıya olan döviz cinsinden borcunuzu nasıl ödeyeceksiniz?

Ödeyemediğinizi söylerseniz, borçlu olduğunuz dış güçler ne yapar?

Borcunuzu sıfırlar mı?

****

Aynı banka mantığında gidersek… Nasıl borcunu ödeyemeyenin gelirine, arabasına, evine, toprağına el koyuyorsa… Ülkenizin de gelirine, mallarına, hatta toprağına el koymaz mı?

Olmaz öyle şey demeyin!..

Osmanlı’da olmuştu!..

Peki biz toprağımızın bir karışını bile borcumuzun karşılığı olarak başkasına vermeye razı mıyız?


Bu yazı 11.01.2022 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?

Çatısız evleri dönüştürün!