KAIDEF’in kara tablosu!
Kars-Ardahan-Iğdır
Bursa’ya en fazla göç veren
iller…
Oradaki halk batıya yani Bursa’ya
geliyorsa bir sorgulamak gerekmez mi?
Neden geliyorsunuz buraya diye sormak gerekmez mi?
***
Geçen hafta KAIDEF’in basın toplantısına katıldım.
KAIDEF Başkanı İrfan Koç, Bursa’da
oldukça olumlu bir tablo çizdi. Memleketlerine yatırım yapılması için
çalıştığını, derneğin Bursa’daki faaliyetlerinden bahsetti.
Hepsi de bir birinden değerli
çalışmalar.
Bursa’da 300 bine yakın hemşehrilerinin olduğundan bahsetti.
Daha fazla temsil edilmek istediklerini anlattı.
Belediye Başkanlarına ziyaretler
gerçekleştirdiklerini, Ankara’da temasta bulunduklarını tek tek anlattı.
Mesela Kars-Ardahan-Iğdır’a daha
kolay seyahat edilebilmesi için Yenişehir’den
Ağrı’ya seferler düzenlenmesini istediklerini söyledi. Bu konuyu Bursa AK Parti Milletvekili Dr. Mustafa
Esgin’in takip ettiğini aktardı.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’la bir doğu turu düzenlediklerini anlattı.
Yıldırım Belediyesi ile Sarıkamış
Belediyesi’nin kardeş şehir olduğunu aktardı.
Daha nice güzel çalışmalar var ve
fakat temsiliyetleri yok!..
***
Kimse görmese de toplantıda kara tabloyu KAIDEF Onursal Başkanı Dursun
Karakoç anlattı.
Karakoç’un sözleri öylesine
derindi ki… Bir Türkiye gerçeğiydi
aslında.
Kars’ın süt ve süt ürünlerinde ne
kadar önde bir şehir olduğunu artık herkes biliyor.
Karakoç’un süt ve süt ürünleri ve
besicilik hakkındaki cümlelerini aynen aktarıyorum:
“Kars başta olmak üzere bizim oraların süt ve süt ürünleri
kalitelidir, güzeldir. Fakat ucuzdur. Kilosu 1,5 liradan satış yapıyoruz.
Tüccarların eline bakıyoruz. Tüccarlar bizden 1 lira ile 1 buçuk liraya süt
alıyor. 6-7 liraya satıyor. Ama asıl üretici para kazanamıyor. Para
kazanamamasının yanında zarar ediyor. 6 kilo sütten 1 kilo kaşar elde edilir.
Kaşarın maliyeti en fazla 8-9 lira ama burada kilosunu 60-65 liradan
satıyorlar. Parayı her zaman aracılar kazanmış oluyor.
Kars-Ardahan ve Iğdır, besiciliğiyle ünlü. Küçükbaş- büyükbaş
hayvanları bin bir zorlukla üretiriz. Aylarca yaylalarda dağlarda bayırlarda
otlatırız. Eti de lezzetlidir. Kurban bayramında satabilirsek ne ala,
satamazsak yine tüccarın eline kalıyoruz. Tüccarlar elimizden hayvanlarımızı
senetle alıyor, sonra tüccarı bulamıyoruz… Çekip gidiyor.
Biz bu iller ekonomik yönden gelişsin istiyoruz. Buralar suni
yardımlarla kalkınamaz. Köklü destekler gerekiyor. Devlet bana balık
getirmesin, balık tutmama imkan versin…
Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Siyasi partilere sunduk.
Yaptığımız çalışma bölgemizi kalkındıracak hamleler içeriyor. Fakat, ne
uygulandı ne de üstüne düşüldü.
Dertliyiz…”
****
Pembe tablolar, başarılı tablolar
bir anda karaya döndü.
Bir anda her şey gerçekleşti.
Onursal Başkan Dursun Karakoç’u
daha fazla dinlemek istedim.
Program çıkışında kendisiyle
biraz daha sohbet ettim.
****
“Konfederasyon başkanları güzel bir tablo çizdi ama siz tam aksi
yönde sözler söylediniz” dedim.
“Ben sadece gerçekleri söyledim” diye cevap verdi.
“Biz gerçekten de çok dertliyiz. Eğer orada her şey güzel olsaydı
yaşadığımız toprakları neden bırakıp buralara kadar gelelim. Her geçen gün
oradan buraya göçler artıyor ve maalesef böyle devam ederse de artmaya devam
edecek. Bir önlem alınmalı. Doğuyu kalkındırmamız gerekiyor. Tüccarları aradan
çekmemiz, hem üretici hem de vatandaş kazanmalı, eğer böyle giderse Kars’ın
çeçil peynirini de eski kaşarını da bulmak zorlaşacak” diyerek dert yandı.
Siyaseti sordum. “Bölgenin milletvekilleri yada hemşehriniz
olan milletvekilleri dertlerinizi gündeme getirmiyor mu?”
“Seçilen milletvekilleri zaten tüccarlar. Onlar gidiyor meclise…
Üreticiden bir milletvekilimiz olmadı ki” diye cevap verdi.
İşte her şeyin tıkandığı nokta
burası oldu.
***
Son Söz!
Bu sefer son sözü KAIDEF Onursal
Başkanı Dursun Karakoç söyledi…
Bu yazı 11.11.2021 Tarihinde YeniDönem
Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder