Günümüzün Somuncu Baba’sı
Osmangazi Belediyesi
Şeyh Hamîd-i Velî.
Hamîd-i Kayserî.
Hamîd-i Aksarayî.
Somuncu Koca.
Ekmekçi Koca.
Somuncu Baba.
Hepsi aynı kişidir, fakat biz
kendisini Somuncu Baba olarak bilir,
yaşamından 700 yıl sonra…
Aktarılanlara göre;
Yıldırım Beyazıt Han’ın Niğbolu
Savaşı’nın kazanılmasına Allah’a şükür nişânesi olarak yaptırdığı Bursa Ulu
Cami, Osmanlı Devleti’nin ilk selâtin camisidir. Bursa’da çilehanesinin yanına
yaptığı ekmek fırınında somun pişirerek çarşı pazar dolaşıp “Mü’minler,
Somunlar” nidâlarıyla ekmek dağıtan Şeyh Hamidi Veli Hazretleri Ulu Cami’nin
inşâası sırasında da işçilere ve halka somun dağıtmış, manevi yönünü
gizlediğinden dolayı halk arasında “Somuncu Baba” lâkabıyla bilinir olmuştur.
Yani bu dönemde Somuncu Baba kimdir? diye sorsanız tüm halk her gün ekmek
dağıtan yaşlı nurâni zâtı gösterecektir. Cami inşaatı tamamlanıp da açılış günü
geldiğinde Padişah Yıldırım Beyazıt Han ilk hutbeyi okuması için dönemin
tasavvuf büyüklerinden Emir Sultan Hazretleri’ni görevlendirmiştir. Şeyh Hamidi
Veli Hazretlerinin manevi yönünü Bursa’da ilk keşfeden kişi olan Emir Sultan
Hazretleri; “Padişahım bu beldede benden daha âlim kimseler vardır. Onlar
aramızda iken hutbe okumak bize düşmez” diyerek bu görev için Şeyh Hamid-i Veli
Hazretleri’ni işaret etmiştir. Padişahın huzurunda görevi reddetmeyen Hamidi
Veli Hazretleri hutbede Fatiha Suresi’ni 7 farklı şekilde yorumlayarak işârî
tefsirini yapmıştır. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemâat Somuncu Baba olarak
bildikleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’nin manevi büyüklüğünün farkına
varmıştır.
Somuncu Baba’yı unutmamamızın en büyük nedeni de fakirlere ekmek
dağıtması olmuştur…
Günümüzde var mı böyle Mevlevi kişilik?
Belki…
Fakat artık devir değişti!
Fakiri fukarayı hiçbir zengin
gözetmiyor. O iş maalesef belediyelere
kaldı…
Dönemin Somuncu Babası da Osmangazi Belediyesi…
****
Osmangazi Belediyesi yukarıda
gördüğünüz ‘Somuncu Baba Gönül
Fırını’nda her gün 6 bin somun ekmek üretiyor.
Çalışanlar belediye personeli…
Hijyenik, sağlıklı ve geleneksel…
6 bin somun ekmek her gün ilçedeki 55 muhtarlığa gidiyor.
Muhtarlar mahallelerindeki bir
somun ekmeğe muhtaç olanları biliyor, buluyor ve çağırıyor…
Ailedeki nüfus yapısına göre
ekmek ihtiyacını karşılıyor…
Öncelikle 55 muhtarlığı (isimleri bizde saklı kalsın) da tebrik
etmemiz gerek.
Duyduğumuza göre bazı muhtarlar, “Ben bu işle uğraşamam” diyerek
başından savıyormuş – kendisine göre
külfet olan, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılama – işini… (Onları da ayıplıyorum açıkçası.)
****
Osmangazi Belediye Başkanı
Mustafa Dündar, dün basın mensuplarını Somuncu
Baba’nın gönül sofrasında ağırladı.
Her noktayı tek tek gezdirdi,
ekmeğin tadına baktırdı…
700 yıllık geleneği, 2015 yılından beri belediye olarak yürüttüklerini
anlattı. Somuncu Baba’nın hatırası böyle
yaşıyor işte…
Osmangazi Belediyesi bunu bir
sosyal sorumluluk projesi olarak yürütüyor. Sosyal belediyeciliği, insana dokunan kısımdan yapıyor yapıyor yani
Başkan Dündar…
“Buranın tüm maliyetini belediye mi karşılıyor yani, herhangi bir
bağış yapılmıyor mu?”
Diye sordum Başkan Dündar’a…
“Tamamen belediyenin sorumluluğunda” şeklinde cevap verdi…
“Burada ekmek askıda değil, kapıda” diye devam etti. Güzel bir
tabir.
Başkan Dündar, Necip Fazıl
Kısakürek’ten de “Eğer tadını bilirseniz
ekmeği paylaşmak, ekmekten daha lezzetlidir…” sözünü hatırlatıyor.
Fırınlar askıda ekmek
kampanyasına yoğunlaşmışken Osmangazi Belediyesi ekmeği direkt olarak kapıya
kadar ulaştırıyor aslında…
Ekmeklerin doğru kişilere ulaşmasında
muhtarlardan aldıkları yardımı da hatırlatarak teşekkür ediyor.
****
Son Söz!
Osmangazi Belediyesi’nin tek
sosyal sorumluluk projesi bu mu sizce…
Tabi ki değil!
Onlarca daha var. Ama aralarından
en önemlisi de ‘Sevgi Mağazası!’
Bağışlarla kurulan mağazada her
şey ücretsiz.
Bakın bir şey vurgulamak isterim.
Sevgi Mağazası’nda ikinci el yok!
Her şey sıfır… Vatandaşların
bağışlarının yanı sıra çoğu mağaza da, sezon sonu ürünlerini buraya bağışlıyor…
Bu yazı 21.01.2022 Tarihinde YeniDönem
Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar
Yorum Gönder