Fiyatları 3 harfliler yükseltiyor!
‘Mahallenize komşu geldik’ dediler…
‘Bin birinci marketimizi açtık’
dediler…
‘Daha ucuzu yok adeta şok olacaksınız’ dediler…
‘Bayat olmaz, günlük olur’
dediler…
Daha neler dediler neler…
Kimden bahsettiğimi anladınız
değil mi? Tabi ki, 5’li market çetesinden.
Ben onlara üç harfli market çetesi diyorum.
Tüm Türkiye’yi örümcek ağı gibi
saran market çetesi, önce bakkalları,
sonra manavları, ardından kasapları, daha da sonra kuruyemişçileri yok etti.
Markette daha ucuz algısı yaratıldı.
****
Bir de halk günü düzenlendi.
5 marketin 5 farklı halk günü
oldu.
Sanki normal zamanda halk harici
geliyormuş gibi halk gününde daha ucuza mal satmaya başladılar.
Kârı düşürüp sürümden kazandılar.
Esnaf da haliyle kan ağladı.
Aralarında rekabet varmış gibi
gösterildi. Halbuki anlaşma olduğu aşikardı. Bu da son krizle ortaya çıkmış oldu.
****
Türkiye’de bir ekonomik kriz var.
Bunu artık herkes söylüyor.
Kimi kötü yönetim diyor, kimi dış güçlerin oyunu diyor.
Fiyat artışlarını stokçuluğa bağlayan da var, üretimin yokluğuna
bağlayanda…
Fakat sonuç olarak herkes biliyor
ki; ‘Ekonomik kriz var!’
****
Önceden ayda-yılda bir gelen
zamlar artık sabahtan akşama geliyor.
Üç harfli marketlerde çalışan
arkadaşlarım var. Artık dert yanıyorlar. “Her
gün etiket değiştiriyoruz. Bazen öyle rakamlarla karşılaşıyoruz ki, biz de
şaşırıyoruz. Bu kadar da olmaz dediğimiz günün ertesinde bir fahiş fiyat daha
gelmiş oluyor!”
Her gün bir başka ürüne sınırlı
sayıda alma hakkı getiriliyor.
Bazen 1 adet alabilirsiniz, bazen
2 adet alabilirsiniz deniliyor.
İlk başlarda neden olduğunu hiç
birimiz anlamadı. Fakat sonradan anlaşıldı ki, bazı şeyler bazı marketlerde
kalmıyor!..
Bitiyor mu?
Depoya mı çekiliyor?
Bundan o üç harfli marketlerde çalışanların bile haberi yok!..
Az ürün geldiğini biliyorlar
sadece.
****
Dün süt fiyatının 13.50 lira olduğunu gördüm. Akşama
doğru sosyal medyada 18.50 olduğunu…
Yahu ne oluyor demeye bile
gelmiyor.
Fiyatlar artıyor.
Şimdi…
Üç harfli markette çalışan personel aynı maaşı alıyor.
Çiğ sütü satan çiftçi aynı fiyattan satıyor. (Daha
yüksekten satması yasak.)
Peki bu fiyatları kim
yükseltiyor?
Bu fiyatları yükseltenin bunda kârı ne?
*****
PROPAGANDACILAR
Önceden bir partinin propagandası
en güzel toplu taşıma araçlarında yapılırdı. Aynı partili 2 kişi toplu taşıma
aracına biner ve mensubu olduğu partinin güzelliklerini başkasının da duyacağı
şekilde anlatırdı.
Sosyal medya çıktı, mertlik bozuldu.
Sokak röportajları sosyal medyada
yayıldıkça korkulmaya başlandı.
Artık partiler, partililerine
sosyal medya dersleri vermeye başladı.
Sokak röportajcısı size mikrofon uzattığında ‘bunları bunları’
söyleyin demeye getirdiler.
****
Yeni türeyen propagandacılar da marketlerde yerini aldı.
Markete alışverişe giden herkes
şu anda fiyatların yüksekliğinden dem vuruyor.
Artık alışılagelmiş bir olay
değil mi bu?
Propagandacı arkadaşlar,
marketteki fiyatları kasiyer arkadaşımızla yüksek sesle konuşarak algı
oluşturmaya çalışıyor.
Mesela bir ablamız, marketteki
fiyatların yüksekliğini “Bunları hep siz
saklıyorsunuz, sonra da yok diye zam geliyor. Zam gelince de ortaya çıkartıp
satıyorsunuz. Hepiniz hainsiniz” diyor.
Mesela bir başka abimiz de
hükümete atıfta bulunuyor. “Bunlar
yönetemiyor artık oy vermeyin…” diye bağırıyor.
Belki de ikisi de haklıdır.
Ama şunu anlayamıyorum:
Sınırlı sayıda satılan ayçiçeği yağından alıp, sınırlı sayıda
satılan tuvalet kağıdından alan şahıs!...
“Çok şükür yavrum. Önceden
bunları da alamazdık… Sokak sokak yağ kuyrukları olurdu. Allah’tan hükümetimiz
buna izin vermiyor. Her şeyimiz var çok şükür.”
Şimdi kararı siz verin!..
Nerede yanlış yapıyoruz.
Bu yazı 12.12.2021 Tarihinde YeniDönem
Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder