Etek boyundan darbe çıkartan zihniyet!
İlkokullarda Âdâb-ı Muaşeret dersleri varmış 1960’lı yıllarda...
Şu anda en fazla ihtiyacımız
olduğu günler… ama maalesef yok!
Neler öğreniliyordu o derslerde?
Emanet eşyalar fazla
geciktirilmez.
Başkasının kusuru ile dalga
geçilmez.
Ayakta bir şeyler yiyip içilmez.
Eller pantolon cebine sokulmaz.
Telefon eden kişi önce kendisini
tanıtır.
Pazarlık yapılırken mal
kötülenmez.
Kusurlar yüze karşı açık açık
söylenmez.
Kalabalık yerlerde sakız
çiğnenmez.
Sigara ile bir yere girilmez.
Alay ve kötüleme imâ ile bile
yapılmaz.
Sokak ortasında durarak
konuşulmaz.
Yerlere tükürülmez ve çevre
kirletilmez.
Aksırırken, öksürürken el veya
mendille ağız kapatılır.
Bencillik ancak çocuklarda
ayıplanmaz.
Uzun zaman kalan misafire oda
ayrılır.
Toplu yerlerde yüksek sesle
konuşulmaz.
Başkasının yanında ayakları
uzatarak oturulmaz.
Yemek davetinde yemekler
geciktirilmez.
Sıra olan yerlerde sıraya
geçilir.
Başkasının lafı kesilmez, devamlı
da konuşulmaz.
Bir konuyu reddederken terbiyeli
ve ciddi olunur.
Sizce bu kuralları günlük hayatımızda uyguluyor muyuz?
Tam tersini uyguladığımızı
düşünüyorum…
****
Bu kurallar aklınızın bir
kenarında kalsın, ben size kılık kıyafetten
bahsedeyim…
Sahil kasabasındasınız, plaja
parke veya montla gelen birini görseniz ne hissedersiniz?
İş yerine pijamayla gitseniz,
size ne derler?
Beden eğitimi dersine takım
elbiseyle gitseniz mesela?
Daha sayayım mı….
Her bir bölgenin kendine uygun kılık kıyafet kanunu vardır. Bu kanunları çoğu zaman kültürel yapı koysa da artık şirketlerde
de bu kanunlar ortaya çıkmaktadır. Bugün
için devlet işletmelere kılık kıyafet yönetmeliğini belirleme hakkı vermiş,
uygulayıp uygulamama konusunda da şirketlerin inisiyatifine bırakmıştır.
****
Okullarda da hem öğretmenlerin
hem de öğrencilerin uyması gereken kılık kıyafet yönetmeliği vardır.
Öğretmenlerin de öğrencilerin de giyim ve kuşamı bu doğrultudadır… Aksi söz
konusu bile olamaz fakat, uygulayıp uygulamaması okul inisiyatifine bağladır…
****
Peki her yerde böyle kurallar ve
yönetmelikler varken, Osmangazi
Belediyesi’nin bu yönetmeliği hatırlatması neden bu kadar gündem olmuş olabilir
ki?
Osmangazi Belediyesi yönetimi,
bakmış ki, eşofmanla, sakalla, mini etekle, dekolteli elbiselerle belediyeye
gelen personel var. Ve bu yönetmeliği
hatırlatarak herkesin uygun bir şekilde çalışmaya gelmesini istemiş…
Bu kadar!..
Siz neyin peşindesiniz?
****
Independent Türkçe'den Can
Bursalı' nu konuyu gündeme getirmiş ve darbe vurgusu yapmış!
Yuh!
"Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve
Kıyafetine Dair Yönetmelik" 12 Eylül
1980'deki darbeyi yapan Milli Güvenlik Konseyi'nin 16 Temmuz 1982 tarihinde
çıkarılmış!...
Ne alaka?
Kadın personelin kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya
elbise ile strech, kot ve benzeri pantolon giymesi, etek boyunun dizden yukarı
ve yırtmaçlı olması ile sandalet giymesi yasaklanmış!
Sanki tüm kadın personele ‘türban
takıp gelin’ demişler gibi algı yaratmış yahu… Ayıp!
Genelgede tıraş ve kravat
zorunluluğu varmış!...
Belediye personelinin kılık
kıyafetinde inisiyatif kullanamayacaksa nerede kullanacak?
****
İHA’nın haberine göre; bu haberi
fırsat bilen birkaç kadın, güya belediyede mobbing uygulandığını iddia ederek
belediyenin önünde eylem yapmaya kalmışlar…
Haliyle öğlen yemeğine çıkan
kadın personellerde, duruma tepki göstermiş…
****
Bazen gerçekten durumu abartmıyor musunuz?
Neye tepki verip, neye vermeyeceğinizi gerçekten biliyor musunuz?
Bu yazı 16.01.2022 Tarihinde YeniDönem
Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder