Devlet okullarında norm dalgalanması

Devlet memurluğu fedakarlık ister. Bir kere devlette çalışmaya başladıktan sonra artık hayatınızı onun isteğine göre yaşamalısınız.

Devlet size ne zaman nerede oturacağınızı söyleme hakkına sahiptir.

Şimdiye kadar özel okul öğretmenlerin ve ücretli öğretmenlerin seslerini yazdığım yazılarla duyurmaya çalıştım. Fakat, öğretmenler konusunda o kadar farklı sorunlar yaşanıyor ki anlamlandırmak mümkün değil.

Artık herkes biliyor ki okullarda öğretmen açığı var. 60 bin – 70 bin öğretmen açığını ücretli öğretmenlerle gidermeye çalışıyoruz.

Neden?

Öğrencileri geleceğe daha iyi hazırlayabilmek için…

Peki öğretmenlerin hayatlarıyla oynarsak, öğrencileri geleceğe nasıl daha iyi hazırlamalarını bekleyebiliriz ki?

****

Bugün size atanmış, devlet memuru olmuş öğretmenlerin en önemli sorunundan bahsedeceğim.

Öğretmenler atandıktan sonra sorunları bitiyor mu zannediyorsunuz?

Hayır! Atandıktan sonra da hem maddi hem de manevi yeni sorunlarla karşılaşıyorlar.

Şu anda tüm illerde norm dalgalanması var.

Norm fazlası öğretmenler oluşturuluyor sürekli…

****

Hadi kısaca anlatmaya çalışayım bu norm dalgalanmasını.

Mesela bir okulda 4 matematik öğretmeni var. Ve burada bir matematik öğretmeni daha gelmesi gerekiyor. Çünkü öğrencilere 4 matematik öğretmeninin yetmeyeceği düşünülüyor.

5. matematik öğretmeni Ağustos ayında atanıyor. Atanmasına atanıyor ama, eylül-ekim aylarında bir de anlaşılıyor ki; aslında norm açığı yok! Gelen son öğretmen norm fazlasını oluşturmuş oluyor.

Peki bu sefer ne oluyor dersiniz?

Öğretmenlerin ders açıkları oluşmaya başlıyor. Yani öğretmenler devletin zorunlu kıldığı ders saatini dolduramıyor.

Mecburen öğretmenlerin isteği dışında bir atama gerçekleştirilecek. Burada ise devreye puan sistemi giriyor.

Öğretmenler, hizmet yılına göre, çalıştığı bölgeye göre, açtıkları kurslara göre, yabancı dil bilgisine göre ekstra puan alıyor. Daha önceden yüksek lisans ya da doktora öğrencilerine de ek puanlar veriliyordu ama ‘hizmet yılı’ olmadığı gerekçesiyle adaletsizlik olduğu düşüncesiyle verilen puanlar geri alındı.

5 matematik öğretmeninden en düşük puanı olanın başka okula ataması yapılıyor.

Tabi ki ilçe içinde atama gerçekleştiriliyor. Ama örneğin Bursa’da Osmangazi ilçesini düşünün. Nalbantoğlu’nda öğretmenlik yapıyorsanız, atamanız Bağlarbaşı’ndaki, Hürriyet’teki hatta Gündoğdu’daki bir okula bile çıkabilir.

Ya da Mustafakemalpaşa’yı düşünün…

Karacabey’i, Mudanya’yı, Gemlik’i, İznik’i, Orhangazi’yi…

İlçeler o kadar büyük ki ilçe içindeki bazı okullara merkezden ulaşım 2 saat!..

****

Öğretmenler, yeni okuluna geldiğinde düzenini de bozmuş oluyor. Ağustos ayında bir düzen kurmaya çalışıyor. Okul açılana kadar evini getiriyor, eşyalarını düzenliyor…

İlçeyi tanımaya başlıyor…

Peki son gelen öğretmen en düşük puanlı öğretmense ve ataması ekim ayında bir daha yapılırsa ne olacak?

Tüm düzen tekrar bozulmuş oluyor. Belki de gittiği okulda tekrar bir norm fazlası olacak…

Yada okula yeni gelen öğretmenin puanı yüksekse, tüm hayatı orada olan, yerleşmiş bir öğretmenin düzenin tamamen bozulmasına neden olacak.

Şimdi öğretmenler neden stres olmasın? Bu stresle öğrencilerine nasıl odaklansın… Biri bana bunu anlatabilir mi?

Ayrıca o okulun öğretmenleri her yeni gelen öğretmene ne gözle bakarlar?

****

Son Söz!

Öğretmenlerin hayatlarıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı.

Bu tamamen planlama yetersizliğinden kaynaklanan yönetici hatalarıdır.

Geleceğimizle artık oyun oynamayın!


Bu yazı 30.12.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir küçük incir meselesi vardı!

Mudanya Belediyesi'nin hiç mi suçu yok?

Çatısız evleri dönüştürün!