BTÜ’nün algısında seçicilik

Bursa Teknik Üniversitesi’nin en büyük sorunu algıyı değiştirememek… 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Orhangazi Üniversitesi’nin kapanması ve Bursa Teknik Üniversitesi bu kampüsü kullanmaya başlaması, algıları tamamen oraya yönlendirdi. Aslında, Orhangazi Üniversitesi’yle hiçbir bağı yok. Hatta Bursa Teknik Üniversitesi, Orhangazi Üniversitesi’nden bir yıl önce kuruldu.

Rektör Arif Karademir ve öğretim görevlileri bu konuda çok hassas… Orhangazi Üniversitesi’nde görevli hiçbir öğretim görevlisinin Bursa Teknik Üniversitesi’nde görev yapmadığını hatta hiçbir ilgilerinin olmadığını vurguluyorlar…

Dün yayınladığımız yazıda anlam ve olay karmaşası nedeniyle sehven bir hata yapılmıştır…

Hatamızı kabul ediyor ve özür diliyoruz…

****

Bursa Teknik Üniversitesi’nin yanlış anlaşıldığı konular bununla sınırlı değil tabii ki… Mesela Denizcilik Fakültesi’nin 2 yıl öğrenci kabul etmemesine rağmen neden kadro oluşturulduğu konusunda da büyük bir algı yanılgısı var.

Kestel’de planlanan kampüse neden geçemediği, geçmediği konusunda da büyük bir yanılgı var. Yurt yetersizliği konusunda, bu konu hakkında hiçbir çalışmanın yapılmadığı konusunda…

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Arif Karademir’le bu konuları da konuştuk… Sorduğum tüm sorulara açık yüreklilikle cevap verdi.

****

İşte yaptığımız söyleşinin devamı:

 

Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde Denizcilik Fakültesi açılmıştı ve hatta bu konuda yine Sayıştay raporlarına yansıyan bazı haberler yapıldı. İki yıl öğrencisi olmamasına rağmen kadroya para ödendiğine dair, bu konuya açıklık getirir misiniz? Ayrıca gerçekten Bursa’da bir denizcilik fakültesi olması gerektiğine inanıyor musunuz?

Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde kanunla açılmış fakültelerden bir tanesi de Denizcilik Fakültesi idi zaten. Evet fakülte açıldı. Evet kadro oluşturuldu. Fakat şöyle bir açıklık getirmek istiyorum. Fakülte açıldığı zaman devlet buraya memurundan öğretim görevlisine, dekanından sekreterine kadar tüm kadroyu açıyor. Fakülte kurmak kolay bir şey değil, mutlaka zaman lazım. Önce takımın tamamlanması lazım. Sonra öğrenciler yavaş yavaş gelecek. Bizim şu anda bünyemizde Denizcilik Fakültesi var, 3 de bölüm var. Ve şu anda 40 öğrencimiz bu bölümü okuyor, gelecek sene için yine kadro genişleyecek… Çünkü gelen öğrenciler sınıf atlamış olacaklar ve oluşum tamamlanmaya doğru gidecek… Sayıştay raporlarına yansıması gayet normal fakat, haber yapan arkadaşların da bu zorluğu bildikleri halde cımbız gibi çekip sanki yolsuzluk yapılmış gibi vermeleri kötü bir durum tabi. Kimse kiracısı hazır ev satın almıyor. Bizde öğrencisi hazır fakülte kurmuyoruz tabi ki.

Hangi bölümler var, konum olarak kampüsün içinde mi yoksa Gemlik veya Mudanya’da da bununla ilgili bir çalışma var mı?

Gemi İnşaatı Bölümü ve Gemi Makineleri Bölümü doğası gereği kampüs içerisinde. Bu bölümler işin daha çok teknik kısmıyla ilgilenen bölümler ama doğası gereği deniz kenarında bir yere de kurulması gerekiyor tabi ki. Deniz kenarında bir tersane olmalı. Şu anda böyle bir yapılanmamız yok ama şehrin dinamikleriyle görüşmeye devam ediyoruz. Şehrin dinamikleri buna sahip çıkarak eğitim alanını hızlıca oluşturmalıyız.

Geçen yıl pandemi nedeniyle uzaktan öğretim gören öğrenciler bu sene yüz yüze eğitim yapılmasından dolayı adeta şehirlere akın ettiler. Bu da doğal olarak yurt sorununu ortaya çıkardı. Bursa Teknik Üniversitesi’nin yurtları yeterli mi?

Kesinlikle yetersiz. Bunun farkındayız. Ama bunu en düşük seviyede tutmaya çalışıyoruz. Okulun hemen yanında Kredi Yurtlar Kurumu’na ait 750 kişilik yurt var. Yine Yıldırım Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi’nin tahsis ettiği yurtlar var. 

Ama hocam hepsini toplasanız bin yataklı yurt bile etmiyor.

Doğru söylüyorsunuz. Yine de yetersiz. Onun planlanması şöyle yapılıyor; Bursa’da öğrencilerin yüzde 40 ila 50’si Bursalı. Fakat burada da şöyle bir sorun var. Mesela Orhangazi’de, İznik’te Mustafakemalpaşa’da, İnegöl’de ikamet eden ve bu üniversitede okuyan öğrenciler de Bursalı sayılıyor. Onlarında kalacak yer problemi oluyor. Bursa’da yüzde 50 oranında öğrencinin kalacak yeri var sayılıyor.

Aslında hatayı da burada yapmıyor muyuz? Yani aslında okulda kaç öğrenci olursa olsun hepsi için bir konaklama yeri yapılsa boş kalan binalar için de kiralama veya otel hizmeti ya da misafirhane hizmeti veren kurum haline getirilse şehrin tüm ihtiyacını karşılayacak aslında. Katılıyor musunuz buna?

Katılıyorum ama şöyle bakalım olaya; şu anda bütün öğrenciler kalacak kadar yurt yapılsa dahil öğrenciler yurtta kalmaz. Çoğu daha özgür olabileceği evlerde kalmak istiyor. Burada istatistik olarak makul sayıda yurt yapılması gerekiyor. Fakat sadece yurt değil, toplumun da öğrencileri kucaklayacağı evlerin olması gerekiyor. Yani öğrenciler mahallelerin içerisinde de olmalı. Modern ve kozmopolit şehirlerde bu çok doğal bir şey. Fakat Türkiye’de bazı bölgeler kapalı olabiliyor. Sadece öğrenci değil, başka bir şehirden gelen aileler bile kiralık ev bulmakta ve toplumun içine katılmakta çok zorluk çekiyor. ‘Görükle Sendromu da buradan geliyor. Öğrencilerin sadece öğrencilerden oluşan bir hayatta öğrencilik yapması çok sağlıklı değil. Onun için halkın içine katılması lazım. Öğrenci kendini keşfedebilmeli. Onlara hata yapma özgürlüğünü tanımalıyız. Hangi taraftan bakarsak bakalım öğrencilerin Bursa’da konaklama sıkıntısı var.

Bu konu üzerine Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık ve Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’la görüşmeler yaptık. Başkanlarımız da sağ olsunlar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Fakat şunu unutmamak gerekir ki, yerleşik yapı kontrol edilemez şekilde kentleşmeye ve fabrikalaşmaya gittiği zaman o dokunun içerisinde yurt değil, park yeri bulmakta bile zorluk çekilir. Bu sıkıntıyı çekiyoruz. Bu nedenle uydu ilçelerin olması gerekiyor.

Şu anda okulda içerisinde 500 kişilik bir erkek yurdu yapılıyor.  Yurt konusunda geçen haftalarda Bursa’ya gelen YÖK Başkanı sayın Prof. Dr. Erol Özvar’a da konuyu aktardım. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yazışmalarımız oldu. Son olarak bizden 20 dönümlük arsa bulmamızı istediler. Bursa Teknik Üniversitesi’nin öğrencilerine yurt yapılması için girişimlerimiz sürüyor. Biliyorsunuz üniversitemizin kurulması planlanan alan vardı. Oraya yapılmasını isterim. Zaten hazırladığımız master planlarda da orada bir öğrenci yurdunun planı vardı.

Konu açılmışken hemen sormak istiyorum. Aslında orası Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bursa Teknik Üniversitesi’nin alanıydı fakat, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’nün terör yuvası dağıtılınca bu okula geldiniz ve burada kaldınız. Kestel’deki alan için bir planınız var mı?

Orası 2B yasasıyla beraber ‘Ormanlık vasfını kaybetmiş alanlar eğitim alanı için kullanılabilir’ maddesinin ilk uygulamaya döküldüğü alandı. Burası toplamda bin 500 dönümlük alan. Toplam 44 parsel (parça). Bunun dışında olan yerler de orman arazisi. Burası Orman Bakanlığı’ndan bize tahsis edilen ve kira ödediğimiz bölge. Burada kamulaştırma çalışmaları yapıldı. 18 ayda 27 milyon lira para ödendi kamulaştırmaya. Tüm projeleri çizildi, planlar hazırlandı. Tam bu sırada dediğiniz gibi 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. İnşaat başlamadan, daha fazla zaman kaybetmemek için şu anda bulunduğumuz bölgeye geçtik. Tabi buraya geçince de oraya ayıracak bütçemiz olmadı. Bir de orada kamulaştırma sıkıntıları yaşandı, vatandaşlar mahkemeye verdi. Mahkeme 27 milyon TL kamulaştırma ücreti verilmesini kararlaştırdı, hak sahipleri davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 20 milyon TL daha ödenmesine karar verdi. Yani aslında orada kurulacak olsaydı iş daha da fazla uzayacaktı. Şu anda Bursa Teknik Üniversitesi mülkiyetine geçen alanlar var, uzlaşılan alanlar var, icralık olan alanlar var… Bu nedenle orada çok fazla hareket noktamız yok.

Ancak Bursa Teknik Üniversitesi mülkiyetine geçen alanlardan bir bölümü zaten yurt yapımı için ayrılmış alan. Burada bir yurt yapılması düşünülebilir.

Bu konu hakkında Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile de bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisi buraya ayrı bir üniversite yapılması isteklerinin olduğunu ifade ettiler. Siz ne dersiniz?

Bursa’ya bir tematik üniversitenin daha yapılması gerekiyor. Bursa Teknik Üniversitesi orada olsaydı iyi olurdu. Bunun için de çok enerji sarf etmiştik zaten. Şu anda nasıl yapılabilir gerçekten bilmiyorum. Tekrar bir kamulaştırma kararı olması lazım. Ama Bursa’nın mutlaka üniversiteye ihtiyacı var.

Peki hocam Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri, yönetimden ve üniversiteden memnun mu?

Öğrencilerin öğretim görevlileriyle ilişkileri, iletişimleri, ders kalitesinden eğitim kalitesinden, sektörün eğitim programlarından ve öğrenci kulüp çalışmalarından çok memnunlar. Biz öğrencilerle çok içli-dışlıyız. Fakat gidip öğrencilere sorarsanız size ilk şikayet edecekleri şey yurt sorunudur. Öğrencilerimin çoğu Görükle’den geliyor. Orada kalıyorlar… Her gün bir saat 15 dakika yol gelip gidiyorlar. Hatta bunun esprisini bile yapıyorlar.

Yıldırım Belediye Başkanı sayın Oktay Yılmaz ile bu konuda konuştuk. Hatta ilgili herkesle konuşuyoruz. 500 öğrencinin var olduğu bir mahallede öğrenciyi tutamayız. Yani 500 öğrenci için mahalleler dönüşmez. En az 4-5 bin öğrencinin olmasıyla birlikte, öğrencilerin sosyal alanları gelişir. Buradaki gençler üniversiteden çıktıktan sonra metroya binip şehrin batısına gidiyor. Bu nedenle yurt çok önemli…

******

Sayın Rektör Arif Karademir’in hakkı var….

Yanından ayrıldıktan sonra öğrencilerle görüştüm. Sıkıntılarına geçen hafta yine köşemde yer verdim…

Rektör Karademir’e söyleşi nedeniyle çok teşekkür ettim.

Gerçekten de Bursa Teknik Üniversitesi’nin A’dan Z’ye her şeyinden bahsetme fırsatımız oldu. Her şeyi de samimiyetle cevapladı.

***

Son söz!

Bu arada bazı konuları bilerek yazmadım… Bunlardan en önemlisi Rektör Arif Karademir hakkındaki belli bir cemaate üye olduğu ve bu konuda işine son verilmiş bazı öğretim üyelerinin iddiaları…

Evet onları da sordum, cevaplarını da aldım… Hem de belgeleriyle aldım. Fakat bunları yazmak, gerçekten karakter işidir. İnanın hiç kimseyi, suçu kanıtlanmış olsa bile ifşa etmek istemem.

Yani sormadığım soru kalmadı diyebilirim…

Bu yazı 28.12.2021 Tarihinde YeniDönem Gazetesi'nde yayınlanmıştır.