Başkan Aktaş kimdir?
Başlığı okuduğunuzda aklınıza gelen ilk isim kimdi? Durun tahmin edeyim Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş değil mi?
Yani ben ‘Başkan Aktaş: Türkiye’de şeker krizi yok, bolluğu var’ başlığını
yazarsam ne düşünürsünüz?
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın saçmaladığını!..
İşte bir haber ajansı bu dikkati çekmek istemiş anlaşılan!..
Çünkü; Bursa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Sadi Aktaş’ı, Ziraat Odası
Başkanı olarak vermemiş de Büyükşehir Belediye Başkanı açıklama yapmış gibi
vermiş.
Bu neye benziyor?
İnternette görürsünüz, “O ilçede deprem oldu” başlıklarını.
İçine bir girersiniz Afrika’nın bilmem ne şehrinde 2.4 şiddetinde (deprem bile
denilemeyecek şiddette) deprem olmuş.
‘Eeee bana ne’ dersiniz ve
bırakırsınız.
Sevgili bazı haber ajansları da artık derdinin haber vermek olduğunu unutmuş, daha
fazla tıklanma derdine düşmüştür.
Başlıktan ofsayt yani…
****
Gazeteciler önceden kamuoyunun
çıkarlarını ön plana çıkaran haberler yaparlardı. Fakat, haberler havuzda
toplanmaya başladığından beri ‘Tekelleşme’
sürecine gidildi.
Haber ajansı reklam (para) karşılığında belediye haberini haber
portalından paylaşacak, her gün bir yenisi açılan ve kendisine haber sitesi
diyen internet siteleri de içine bile bakmadan kopyalayıp yapıştıracak ve o
kişinin haberi (reklamı) yapılmış olacak.
Sonra gazeteciliğin saygınlığı
kalmadı diyerek kendimizi yiyeceğiz…
****
Gelelim Başkan Aktaş’ın (Bursa
Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Sadi Aktaş) açıklamalarına…
Diyor ki Sadi Aktaş, bir kamyon
şeker pancarı dökülmüş yerin önünde yaptığı açıklamada;
“Ülkemizde şeker pancarı bolluğu var, üretmek isteyen çiftçi var.
Şeker bolluğu olduğu halde üretimi kısaltanmış durumda bakıyoruz ki marketlerde
şeker yokmuş gibi fiyatlar artışta bunu üreten üretici pancarı 42 kuruşa
satıyor. Bunu bu fiyata alan fabrika şeker üretirken bunun posasını da yem
olaraktan hayvancıya 35 kuruştan satıyor. Bizim ürettiğimiz pancarın çuvalının
fabrikalardan çıkışı 265 lira olarak fiyatlara yansıyor. Daha yeni yüzde 25
artış oldu. Sanki kıtlık varmış gibi tüketiciye yansıtıyorlar. Bizim ülkemizde
şeker sıkıntısı yok. Bolluk var biz şekeri dışarıya satıyoruz…”
Yani ülkemizde kıtlık varmış gibi
konuşmayın marketler ayağınızı denk alın. Şeker pancarı boldur. Stokçuluk
yapmayın.
Beyfendinin önünde poz verdiği şeker pancarlarından toplasan 40
çuval şeker çıkar…
Türkiye’nin şeker ihtiyacı sanki
40 çuval!..
Bir de yüzde 25 artış olmuş
fiyatta…
****
Şimdi ben size bir hesap yapayım.
Asgari ücret 2825 TL.
Yüzde 25 zam gelse ne yapar? 3531
TL!
Peki, gıdaya, benzine,
faturalara, yüzde 70 zam gelse, sizin alacağınız zam size yetecek mi?
****
Geçen yıl şeker pancarı ekimleri oldukça az olmuştu hatırlarsınız. E şeker fabrikaları satılmıştı, özel sektör fiyatları aşağıya
çekmişti, üretici maliyetini karşılayamaz hale gelmişti. Bunlar ne çabuk unutuldu?
Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkıp marketlerin faiş fiyat
politikasını eleştirince, Sadi Aktaş gibi bazı başkanlar da koltuğunu sağlama
almak için “Şeker pancarı bolluğu var”
açıklamasını yapabiliyor işte…
****
Son Söz!
Önceden gazetelerde çalışan
sayısıyla şimdi çalışan sayısı arasında dağlar kadar fark var. Çok değil, geçen
yıla kadar büyük gazeteler toplu olarak gazetecileri
kapının önüne koydular.
Peki bu kadar gazeteci nereye gitti? Şansı olanlar belediyelerin basın birimlerine girdi. Bir
belediyenin basın birimi 10 kişi 20 kişi olur mu? Ama öyle!..
Daha az şanslı olanlar başka bir gazetede eskiden aldığı paranın
daha azına iş buldu.
Kimi de 1000 liraya bir internet sitesi açtı!
***
Peki bu kadar gazete nasıl
çıkıyor?
Haber ajanslarından gelen
haberler sayesinde.
Editör, önünü arkasını bilmeden
sadece gelene güvenerek, yazıyı yayınlama kararı alıyor!..
İşte YeniDönem farkı da burada ortaya çıkıyor…
Bu yazı 25.11.2021 Tarihinde YeniDönem
Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder